Yusufcuk acı acı öttü - Daimi Bingöl
YUSUFÇUK ACI ACI ÖTTÜ. 22.01.97
‘Unuttu mu beni? yaşanmışlığa ait ne varsa yıktı mı yoksa? ’aşka dair tek sözcük söylenmedi.Tanıktı gözler. Onun kırgın gülen gözleri; kenetli eller ağaçların tepelerinde, göğün göründüğü yerde.
Tanıktır doğa. Güneşe durmuş beni unutma çiçeği. "unuttu mu" ? unutmak yaşanmışlığın belirsizliklerde yitişi midir? Bu yaşantılar yitip gider mi? düşler, aşklar tane tane unufak olup gitmez mi? anlıkta ne kadar korunabilir? Ayrıntılardan bütüne ulaşılabilir mi? Büyük şehirlerin kaosunda yiter mi?
Ark dolusu suyun çavlan gibi değirmen taşını döndürdüğü; gizemli değirmende nostaljik unsurların gelişigüzel sergilendiği, köhne mimari eseri tekneden mısır tanelerinin dolambaçlı yollardan geçip tane tane değirmen taşının üstüne döküldüğü, taşın kenarlarından fırlayan beyaz zerrecikler gibi ufalıp giden başka bir nesneye dönüşen, dönüşürken geçmişe ait izlerin kırıntılarını oluşturan yapılar misali gibi yitip gider mi?
Birkaç gün önce buradaydı. Gülümsüyordu.Gözleri fıldır fıldır dönüyordu. keşfetmek istiyordu.Gizleri, doğanın gizlerini. İnsanın gizleri yok muydu? vardı elbette. Hem de karmaşık ve organik.O daha gizemli davranıyordu.Keşfedilmeyi bekliyordu.Şair gizemi yakalamıştı. Hem de bir bakışta.Sezmişti."derenin ninnisini dinleyelim’ dedi kız, gözkapaklarını indirdi. Giz büyüdü, tuttu ellerini.Sımsıcaktı...Giz yüreklere aktı.
Söğütlerin serin gölgesine oturdular.kız başını dizine yasladı.kapattı gözlerini.kızın saçlarını okşadı usul usul.Uzaklara baktı.Tepelerde sürülerini otlatıyordu çoban. Yanık bir kaval sesi sardı ovayı. Gizemli bir sesti.Dağın yamacında köylü bostanı çapalıyordu.Küçük bir kız çocuğu su taşıyordu. Koyun sağmaya giden genç köylü kızları pür neşe, cıvıl cıvıl yeniyetme aşklarını anlatıyorlardı birbirlerine.
Yanıbaşındaki küçük benekli beni unutma çiçeğini kopardı, kızın saçına taktı.Kız gözlerini açtı.suda çiçeğin suretini gördü,ürperdi. Gözleri yaşardı, yutkundu ağlamayı beceremedi.’ne olur saçımı örme.’Şair kızın saçlarını okşadı.Çoban kavalını dağarcığın yanına bıraktı. Yusufçuk kuşu acı acı öttü.
Daimi BİNGÖL
www.vartositesi.com