vartositesinin 2008-2011 dönemi kayıtları burada. Ancak 2011-2012 ve daha sonrasının güncel kayıtları için lütfen www.vartotv.com adresine gidiniz

vartositesi yenilendi

vartositesi yenilendi
Gitmek için tıklayın !

Bitmeyen cile ; Varto Karliova Erzurum karayolu

Erzurum-Karlıova Varto Karayolu sahipsiz !


Yollar Köstebek yuvasından farksız !

Muş ilini Varto Üzerinden Karlıova'ya ordan da Erzurum'a bağlayan
karayolu her yıl "onarılmasına" rağmen ala köstebek yuvası gibi !
Özellikle Varto'nun Doğanca(Sofyan) köyü mevkiinden itibaren çok
sayıda çukur, kırık asfalt ve türlü yıpranmışlıklarla dolu yolda
seyahat eden sürücüler büyük tehlikelerle karşı karşıya...
Bundan yaklaşık 5 yıl evvel "30 yıldır bitirilemeyen yol" manşetiyle
sayısız hükümet değişimine rağmen, defalarca söz verilmiş olmasına
karşın bir türlü Varto-Erzurum yolunu kısaltacak olan "yeni yol"un
ulaşıma açılmadığını gündeminize taşımıştık.Söz konusu haberimizden
sonraki süreçte bundan 3 yıl evvel resmi olarak hizmete alınan Erzurum
yolu ne yazık ki istenilen performansı vermedi.
"Eski köy yollarından kısmen daha kısa ve daha geniş olması nedeniyle
halkın merakla beklediği yol açıldığında ne yazık ki hayaller de
kısmen suya düştü; çünkü bu yol da ne yazık ki belli başlı noktalar
haricinde keskin virajlarla doluydu ve sık sık dolambaçlar
kullanılarak yol olabildiğince uzun tutulmuştu!
Büyük bir mühendislik hatası olarak örnek verilebilecek bu yolun
"geçmişteki örneklere" göre daha verimli ve güzergahı bir miktar
kısaltan yapısına rağmen günümüzün modern ulaşım anlayışı içerisinde
tam bir boşa harcanmış emek olduğu hemen dikkat çekiyor.
Son 7 yıl içerisinde alakalı alakasız dört bir yanda duble yollarla
ülkenin çok sayıda noktası asfaltla kaplanırken,
Muş-Varto-Karlıova-Erzurum güzergahındaki yol ise hala kendi
çizimindeki hatalarla, yanlış geçirilen mevkilerle, parçalanmayan
tepelerin etrafından dolanmasıyla, yaz mevsiminde bile kilometrelerle
ifade edilebilecek alanda sayısız engebe ve resmen bataklık gibi dibe
batan çürük yapısıyla dikkat çekiyor, yöre halkından ve bu yolu
kullanan bütün sürücülerden tepki topluyor !
Bilindiği gibi Varto-Hınıs hattı üzerinden Erzurum'a ulaşan yol uzun
yıllar önce inşa edilmesi ve teknik yetersizliklikler ile yine
geçirildiği güzergahların çok uzun olması nedeniyle büyük bir çile
teşkil ediyor, bu iki il arasındaki ulaşım eziyete dönüşüyordu.
Karlıova-Çat üzerinden Erzuruma ulaştıran 49-76 nolu karayolu işte
yıllardır yaşanan çileli yolculuklara derman olarak düşünüldüğü için
büyük bir umutla beklenmişti.Yol açılıp da hiç bitmeyen yeni
sıkıntılar yaşanmaya ve fark edilmeye başlandıkça yıllardır umutla
beslenen hayaller yerini kızgınlığa bırakırken yöre halkı kaynakları
verimsiz kullanan, ve bu yollardaki eziyetlere kalıcı çözümler
bulamayan tüm sorumlulardan şikayetçi olmaya başladı.
Yaptığımız uzun süreli gözlemler sonucunda edindiğimiz izlenimler
neticesinde yapacağımız değerlendirme bizi bu yolun ve yakın yöredeki
çok sayıda köy yolunun aslında aynı sebepler yüzünden çile yollarına
dönüştüğü sonucuna götürüyor; ya karayolları yanlış güzergahlardan
geçiriliyor, ya da yüklenici firmalarca her yıl yanlış zamanda yapılan
göstermelik yama asfaltlar yüzünden firmalar zenginliklerine zenginlik
katarken halkın eziyet devam ediyor!
Erzurum, Bingöl, Muş... yöresinde yılın en sıcak döneminin Haziran sonu
ile Ağustos ortasını kaplayan 2,5 aylık zaman zarfı olduğu bilimsel
bir gerçek olmasına rağmen yine bu yörelerin nerdeyse tümünde yol
iyileştirme veya yeni Asfalt çalışması Eylül ortasından kasım sonuna
dek varan ve ziftin artık çok da güneş görmediği zamanlarda yapılıyor.
Çat Erzurum yolunda başlayan genişletme çalışmaları kapsamına Varto
Karlıova yolunun da acilen dahil edilmesi ve bu şikayetlerin "seçimler
beklenmeden" hemen şimdi giderilmesi bu yolu kullanan herkesin ortak
beklentisi olarak öne çıkıyor.
Acil hastaların Erzurum'a nakli ile büyük şehirlere yapılan
yolculuklarda tercih edilen bu yolun kısa sürede genişletilerek gerçek
kalite standartlarına kavuşturulması ve asfalt çalışmasının ise yılın
en sıcak mevsimi olan yaz sezonunda bitirilmesi yöre halkını acil ve
ortak beklentisi.Asfalt derken de 3 cm lik serpme çakıl değil
karayollarında asfalt makinaları ile yapılan en az 15 cmlik ve uzun
ömürlü olan malzemenin tercih edilmesi bekleniyor.Aksi halde uzun
yıllar boyunca bu aldatmaca sonbaharda yapılan yamalarla ve kışın
yeniden bozulan yollarla devam edecek.
HABER ANALİZ-Veli BEYAZGÜL
--
www.vartositesi.com

Mardin katliamının temelinde kürtleri inkar var - ismail besikci


İsmail Beşikçi YORUMLADI

"Katliamın Nedeni Çok, Temelinde Kürtleri İnkar Var"

Dr. Beşikçi, "Tek başına feodal yapı, koruculuk, cehalet, geri bırakılmışlık, vahşeti açıklayamaz. Bu nedenlerin temelinde, Kürtlerin bir halk olarak inkarı vardır" diyor.
Dr. İsmail Beşikçi, Mardin'de 44 kişinin öldürüldüğü katliamı, bianet'in soruları üzerinden analiz etti. Kürt sorunu üzerine çalışmaları nedeniyle 17 yıl hapiste yatan, 32 kitabı yasaklanan, 1969'da genç bir akademisyenken doktora tezini "Alikan Aşireti Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme" başlığıyla hazırlayan sosyolog Beşikçi'ye ,olayda geleneksel yapıların, koruculuğun, mülkiyet ilişkilerinin nasıl roller oynadığını, medyanın yaklaşımını nasıl bulduğunu sorduk. Aşağıda, Beşikçi'nin sorularımız üzerine yazdığı yazıyı yayımlıyoruz.

4 Mayıs günü, Mardin'in, Mazıdağı ilçesinin Zangırt Köyü'nde* meydana gelen olay tek bir nedenle açıklanamaz. Tek başına feodal yapı, tek başına töre, tek başına koruculuk, tek başına cehalet ve eğitim seviyesinin düşüklüğü, tek başına ekonomik geri kalmışlık, daha doğrusu geri bırakılmışlık, bu vahşeti açıklayamaz. Bunların hepsi, daha pek çok neden böyle bir olayın yaşanmasına neden olmuştur.

Koruculuk

Yukarıda sayılan bu nedenlerin temelinde, Kürtlerin bir halk olarak inkarı vardır. Devletin temel Kürt politikası asimilasyondur. İlle de Kürt kalacağım diyenlere, devlet terörünün tırmandırılması yaygın bir uygulamadır. Koruculuk bu anlayış çerçevesinde gündeme gelmiştir. Kürt'ü Kürt'e kırdırmak sistematik bir devlet politikasıdır. Devlet koruculara sadece silah vermemiştir. Onlara çok geniş yetkiler de vermiştir. Korucuların, kendi halkı Kürtlere karşı işledikler her türlü yasa dışı işleri devlet tarafından hoşgörü ile karşılanmış, görmezlikten gelinmiştir. Kız kaçırmalar, yol kesmeler, ırza geçmeler, haraç almalar, koruculuğu kabul etmeyerek köyü terk edenlerin arazilerine el koymalar bu süreçte yaygınlaşmıştır.

Devlet feodal kurumları bizzat koruyor

Aşiret, şeyhlik, toprak ağalığı gibi feodal kurumlar, bizzat devlet tarafından korunmaktadır. Çünkü devlet, kendisine bağladığı aşiretlerle, şeyhlerle, Kürtlerdeki milli gelişmeyi rahatça engelleyebilmektedir. Bugünkü Kürt milli hareketinin, toplumsal mücadelenin, emekçi sınıflara, yoksul Kürtlere dayandığı, mücadeleyi yönetenlerin de bu toplum kesimlerinden geldiği açık bir gerçektir. Koruculuk sistemiyle bu feodal ilişkilere sadece manevi bir güç değil, maddi bir güç de verilmiştir. Kamu ihalelerinde bu kişiler gözetilmektedir. Petrol istasyonu açma ruhsatı bu kişilere verilmektedir. Bazı temel tüketim mallarının bayilikleri, bu kişilere, bunların yakınlarına verilmektedir.
1920'lerde, 1930'larda, devletin mücadele ettiği darağaçlarına gönderdiği aşiret reisleri, şeyhler vs. resmi görüşü benimsemeyenlerdir.

Devlet ve dinsel akımlar

Devlet, Türkiye'nin Batı yörelerinde, türbanlı bir kadın gördüğü zaman, şeriat tırmanıyor diye tepki göstermekte, kamuoyunu, bu tür dinsel akımlara karşı uyarmaktadır. Fakat, Kürt bölgelerinde çeşitli gerici akımların, gerici kurumların gelişmelerini teşvik etmektedir.Teröre karşı mücadele etsin diye Hizbullah'ın da devlet tarafından kurulduğu, PKK'ye karşı mücadeleye sokulduğu biliniyor. Kürt bölgelerinde Kuran Kursları'nın yaygınlaştırılması bir devlet politikasıdır. Çünkü devlette, Kürtlerdeki milli gelişmeyi, ancak dinsel akımları geliştirerek engelleyebiliriz şeklinde bir devlet algısı vardır.

Değerlerin yozlaşmasını teşvik

Feodal toplumun, feodal kurumların bazı değerleri vardır. Kan davalarında kadınları ve çocukları hedef almamak, onları öldürmemek önemli bir değerdir. Hasmını arkasından vurmamak, onunla yüz yüze, mertçe kavga, dövüş etmek, yine önemli bir değerdir. Hasmın dahi olsa sana sığınanı devlete veya hasmına teslim etmemek yine böyle bir değerdir. Bunlar feodal toplumda şeref kavramı çerçevesinde varolan değerlerdir. Fakat, Kütlerin halk olarak inkarını içeren devlet politikası ve 25 yılı aşkın bir zamandır süren savaş sürecinde, bu değerler, çürüme yoluna girmiştir.
Devlet, bu değerlerin yozlaşmasını teşvik etmektedir. Aşiret reislerine, şeyhlere, büyük toprak sahiplerine, maddi güç vererek onların dirilmesini, ayakta kalmasını sağlamakta, fakat bu değerlerin çürümesi için her önlemi almaktadır. Kürt'ü Kürt'e kırdırma politikalarının sık sık yaşama geçmesi bu değerleri çürütmektedir. Hizbullah'ın, yurtsever Kürtleri ensesinden vurarak katletmesi bu değerlerdeki yozlaşmanın bir görüntüsüdür. PKK'nin bazı koruculara saldırırken kadınları ve çocukları gözetmemesi, zaman zaman onları da hedef alması yine böyle bir yozlaşmadır. Bunların, şeref anlayışında aşınmalar getirdiği açıktır.

Koruculuk ve topraklar

Kürt'ü Kürt'e kırdırmanın bir aracı olarak devlet, koruculuğu yoğun bir şekilde desteklemektedir. Korucu olmak istemedikleri için köyü terk edenlerin toprakları korucular tarafından yağmalanmaktadır. Köye geri dönüşler bu bakımdan korucular tarafından engellenmektedir. Ailelerin köye dönüp kendi topraklarını işlemelerine silahla karşı konulmaktadır. Devlet de gerekli önlemleri, güvenlik önlemlerini almamaktadır. Bunun önemli bir çatışma nedeni oldu açıktır.

Basın

Türk basınının, olayları, feodaliteye, töreye, aşiret anlayışına bağlaması isabetsizdir. Feodal kurumların neden ayakta tutulduğu, koruculuğun neden ısrarla savunulduğu sorgulanmalıdır. Türk basını, Zangırt Köyü'ndeki olaylar için yoğun bir ah-vah içinde. "Faili meçhul" cinayetlerin Türk basını tarafından gizlendiğini, çarpıtıldığını da biliyoruz. Bu bakımdan ah-vah samimi bulunmuyor.
6 Mayıs 2009 akşamı, NTV'de, saat 19.30'da, Yorum Farkı programı vardı. Bu programda, Profesör Emre Kongar ve gazeteci Mehmet Barlas, Zangırt Köyü'ndeki olayları değerlendiriyorlardı. Halkın cehaletinden eğitimsizliğinden, töreden, aşiret anlayışından söz edildi. Koruculuğa değinilmedi, koruculuk kelimesi kullanılmadı. Toprak reformunun gerekliliği konuşuldu. Konuşmacılar 7 Mayıs akşamı yine konuştular. Bu sefer koruculuktan söz ettiler. Ama, koruculuğu Kürt sorunu bağlamında ele almaktan kaçındılar.
Kürtlerin inkarıyla ilgili devlet politikalarına, dikkat çekilmeden, koruculuğun bu yöndeki işlevi sorgulanmadan bu tür toplumsal olayları anlamak mümkün olmaz. (İB/TK)
____________________________________
* Zangırt köyü: Katliamın yaşandığı, resmi adı "Bilge" olan köyün Kürtçe adı.
* Arabaşlıklar bianet tarafından eklendi.
Kaynak:Bianet
http://www.vartositesi.com/

Organ bagisiyla hayata tutunan vartolu adliye Toktas

İzmir’de 1.5 yıldır nakil bekleyen ev hanımı Adliye Toktaş, bağış karaciğerle yaşama tutundu. Dört kızı ve damadı, kendilerinin de organ bağışlayacaklarını söyledi, herkesi duyarlı olmaya çağırdı

Üç yıl önce kadın hastalığı nedeniyle gittiği özel hastanede yapılan kan tahlilinde hepatit B hastalığına yakalandığını öğrenen, siroz tanısıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne (DEÜ) sevk edilen 53 yaşındaki Adliye Toktaş’a, 1.5 yıldır beklediği bağış organ, Denizli’den geldi.
Denizli Devlet Hastanesi’nde tedaviye alınan Mehmet Demirel’in (35) beyin ölümü gerçekleşti. Doktorların görüştüğü ailesi organlarını bağışlama kararı aldı. İzmir’e gönderilen organlardan karaciğer, Toktaş’a başarıyla nakledildi. DEÜ’deki operasyonu; Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, Prof. Dr. Sedat Karademir, Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Tarkan Ünek’ten oluşan ekip gerçekleştirdi.
Toktaş’ın kızları Sevda Bay (32), Sevgi Yaslan (29), Serpil Sarıkaş (22) ve Selin Sarıkaş (17) ile damadı Gürel Yaslan, organ bağışının önemini çok daha iyi anladıklarını söyledi, “Biz de bağışçı olacağız” dedi.
Sevda Bay, “Annemize ve bizlere hayat veren aileyle tanışmak ve ziyaretlerine gitmek istiyoruz. Herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olmasını diliyoruz. Biz de bağış kartlarımızı alacağız” dedi.

Kaynak: DHA - Milliyet- Star gazeteleri
Benzer bir haberin müjdesini de Ege Üniversitesi hastanesinde Kalp Nakli için bekleyen Ferhat ve Hayri Bingöl için vermek umuduyla Bizde VARTO SİTESİ VE RADYO GIMGIM EMEKÇİLERİ adına Adliye ablamıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor TOKTAŞ ailesinin sevincini içtenlikle paylaşıyoruz.
www.vartositesi.com -VARTONUN ÇIĞLIĞI

Kocaeli Varto-Der pikniği 24 mayıs 2009 günü yapılacak

KOCAELİ VARTOLULAR S.YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 6. GELENEKSEL
PİKNİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR.



YER : YAZLIK BELDESİ KADIRGA YAYLASI- GÖLÇÜK / KOCAELİ
TARİH : 24 MAYIS PAZAR
K.SAATİ : 08:00
D. SAATİ : 18:00
İRT. TLF : 0 262 322 68 36 (VARTO-DER) CEP :0 532 550 29 39 _ -0 539 749 93 21 _ 0 537 222 90 13
OTOBÜS KALKIŞ DURAKLARI:
www.vartositesi.com

ESENTEPE MAH. CEMEVİ ÖNÜ -DERİNCE
ERZURUM MAH. KAHVEHANELERİN ÖNÜ
YENİKENT MAH. VENÜS İŞ MERKEZİ CAMİ ÖNÜ
TAVŞANTEPE MAH. CEMEVİ ÖNÜ
YUVAM AKARCA PTT YANI

NOT :KOCAELİ VARTOLULAR S.YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİMİZİN YAPACAĞI 6. GELENEKSEL PİKNİĞİMİZİN AMACI,ÜYELERİMİZLE,DOST VE KOCAELİ HALKIYLA BİRARAYA GELEREK KÜLTÜRÜMÜZÜ PEKİŞTİRMEK,GELENEKLERİMİZİ YAŞATMAK,OKUMAK,ANLAMAK,GÖREBİLMEK,ANLAM ÇIKARMAK,DÜŞÜNMEK VE SAHİP ÇIKMAKTIR.BU BAĞLAMDA,HERKESİ PİKNİĞİMİZE BEKLER SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNARIZ.


KOCAELİ VARTO -DER BAŞKANI
VE YÖNETİM KURULU .

1 mayis yasatidi, taksim yeniden kazanildi

1 Mayıs 2009 Türkiye'de 77 1 Mayısındaki büyük katliam sonrası kutlamalara 1979 dan itibaren kapatılan ve sonraki 30 yıl boyunca zaman zaman ve izinsiz olarak gerçekleşen kutlamaların ardından bu yıl kitlesel bir biçimde yeniden emekçi sınıfların kazandığı bir alana dönmüş oldu.
2009 1 Mayısı dünyanın dört bir yanında kendine has niteliklerle, Türkiyenin bir çok ilinde de farklı hassasiyerlerle kutlandı.Ama en çok ilgi çeken şüphesiz "TAKSİM" mücadelesiydi. Yaklaşık 70 dergi,parti,sendika ve derneğin çabaları ve ortak mücadelesi DİSK ve KESK öncülüğünde ve onlarla beraber 1 mayıs tarihinde zafere ulaştı. İşte o günden çeşitli kareler.
İSTANBUL

1 Mayıs 2009 from soL video on Vimeo.

RADYO GIMGIM ve VARTOSİTESİ dostları olarak bizler de o gün 1 mayıs alanındaydık.

ANKARA

1 Mayıs Ankara from sendika.org on Vimeo.
http://www.vartositesi.com/

Labels

vartohaber (12) varto (8) Eğitim (6) 6.koğ festivali varto (5) Varto Belediyesi (5) alevi (4) 12 eylül (3) Badan köyü (3) Ferhat Sidar BİNGÖL Kalp nakli (3) Haber (3) RADYO GIMGIM Futbol (3) dersim (3) istanbul vartolular gecesi (3) izmir varto der (3) varto vakfı varto haber (3) Barış (2) Kesk Disk Türk iş miting kriz (2) Kocaeli (2) Muş Valisi (2) Varto seçimler oy oranları DTP AKP CHP (2) Vartoder (2) asker (2) barış grubu (2) dersimin kayip kizlari (2) iki dil bir bavul özgür doğan (2) kardeşlik (2) kültür sanat (2) organ bağışı (2) radyo gımgım (2) referandum (2) trt6 trt şeş (2) türkiye 1.si (2) varto belediye başkanlık seçim (2) varto yüksek okulu (2) xamurpet gölü hamurpet turizme açılıyor (2) Üniversite (2) çaylar (2) - (1) 1 kasım kampanyası soyguna hayır sabite hayır (1) 7.VARTO koğ festivali (1) 7.koğ festivali (1) Alpaslan Üniversitesi (1) Anadolu (1) Anayasa Mahkemesi (1) Bingöl (1) Daimi (1) Demokratik acilim (1) Deniz (1) Dersim Katliamı (1) Dtp (1) Ekin TV (1) Ernesto che guevara (1) Eşrefoğlu (1) Fırat Güneş (1) Gazi Katliamı (1) Gola Kesqe (1) Gülşen Değer (1) Hadise eurovision Düm tek tek (1) Halepçe katliamı (1) Haydar selçuk (1) KOMA GIMGIM (1) Kayıp Şarkılar (1) Kemal soyer (1) Luwi (1) Maraş Katliamının 30.yılı (1) Mehmet Yıldız (1) Miting (1) N (1) Newroz (1) Nurhayat Sağlam (1) Polemik (1) Röpörtaj şahturna (1) Sakina Teyna (1) Siya Korta (1) Sofyan köyü varto (1) TEKEL direnisi (1) Tarih (1) Tural (1) Turk Telekom (1) Varto Belediyesi seçimleri (1) Varto Vakfı (1) Varto Üniversite (1) Vartosanat (1) Yılanlı köyü inali (1) arkeoloji (1) bana iyi bak general (1) barajlara hayır (1) bds (1) berfin (1) berlin varto der (1) beşiktaş (1) bjk (1) boykot (1) civarkan (1) darbe (1) demir çelik (1) deprem (1) dersimspor (1) devrimden sonra (1) din (1) dünya sampiyonu (1) ege (1) elektrik (1) evet (1) festival (1) futbol (1) gazete (1) general (1) gestemerde (1) hawtemal (1) hayri bingöl (1) hayır (1) hızır çeşmesi (1) ihsan yüce üzerine (1) izmir varto gecesi (1) kadim tan vartolu emekçi (1) kapatma davasi (1) kartaldere (1) kayak (1) keranlıx dayanışma gecesi (1) kora (1) kox festivali 2010 (1) kurtçe tv (1) lazonya (1) luvi (1) munzur (1) mus rekabet lisesi (1) mutlu haner (1) nazım uzunboylu (1) nilufer akbal trt 6 (1) omcalı (1) orhan yılmazkaya (1) raqasan varto dayanısma gecesi (1) raqasanlı öğrenciler (1) savaş (1) sel savaş (1) selma kociva (1) sevda (1) seçim- (1) sibel akdağ varto (1) silikozis kot isçileri (1) sivas anması 2 temmuz 2009 (1) sofya doğanca köyü (1) sonuçlar (1) sınav (1) sırrı sakık (1) taraf (1) tatan (1) teknedüzü (1) trafik kazası (1) tunceli (1) türkü (1) tıp (1) varto EML (1) varto depremi (1) varto kaymakamlığı (1) vartoda üniversite kuruluyor (1) vartolu (1) vartolular derneği varto-der (1) vartolular gecesi (1) vartositesi (1) vartoya üniversite (1) vicdani red (1) yar belli degil özgür demirhan (1) yazar (1) zazaca zazaki dil kampanyası (1) Önder Özdemir (1) çayçatı köyü gundemiran eğitim anaokulu usta öğretici başarı (1) çevre (1) öykü (1) özellestirme (1) Şervan Taş (1) Şirinler 50 yıldır komünizmi anlatıyor (1)