VATANDAŞ- SİYASET İLİŞKİŞİ
“Çözümde görev almayanlar problemin parçası olurlar”(GOETHE)Yine siyaset günleri geldi çattı! Vatandaş kıymete bindi. Vatandaş adına siyaset yapmaya çalışan ve çok da birbirine benzeyen çeşitli partiler! Yalnız, birbirine olan benzerliklerini de hep saklamaya çalışıp, diğerlerinden farklı olduklarını ve ‘vatandaştan’ yana! En doğru siyaseti kendilerinin yaptığını ifade eden bu ‘çeşitli partiler’ karsısında, vatandaşın nasıl davranacağı sorunu çok önem arz etmektedir diye düşünüyorum.
Yahu! 30–40 yıldır farklı ararlıklarla belimizi büken ekonomik ve sosyal krizler yaşadık. Yasadıklarımızı anlamaya çalışırken! Yeni siyaset yüzleri öne çıkarılıp bize umut pompaladılar. Yaşanan krizlerin, yoksulluğun, işsizliğin, üretememenin ‘gerçek sebepleri’ hep çarpıtılarak, bundan sonrası için benzer sorunların yaşanmayacağı aldatmaları dayatıldı vatandaşa! Derken, siyaset: ‘vatandaşı kandırma sanatı’ olarak yeni bir meslek haline geldi. Siyasetten bahsetmez olduk. Vatandaşa göre siyaset demek: ‘menfaatler’ için yalan söylemek demektir seklinde yorumlanmaktadır günümüzde.
Umut ışığı olarak; küresel dünyaya hâkim olacak Neo-Liberalizm’in(serbest piyasa koşularının) reçetesini sundular. ‘Kamusallaşmaya’ karşı ‘özelleştirme’ dediler. Rekabete dayalı piyasa koşuları dediler!, reel üretimin artırılacağı ve kalitenin yükseleceği, ‘kalkınmanın’ ve ‘büyümenin’ bu paralelde artacağı vaatleri ille vatandaş ikna edildi.
Bu gün için de görünen sonuca baktığımızda, bu ikna yöntemine; vatandaş, bundan sonrası için inanacak mı? İnanmayacak mı? Durumu, günümüz siyasetinde belirleyici olacağına inanıyorum.
Vatandaş diyor ki :
Yine ekonomide resesyon(durgunluk )hali, ‘var olan işini’ kaybedenler ile birlikte dahada büyüyen issizlik sorunu, iflas eden şirketler, kapatılmakla karşı karsıya kalan fabrikalar, büyümedeki gerileme, ekonomideki daralma, üretimsizlik gibi sorunların sebeplerini sorgulayarak ?….
Tarihsel derinliklerimizden bu güne kadar gelen tabuları, ulusal bağımsızlığı, özgürlükleri, insan hakları ve demokrasiyi; kimlerin, nasıl yorumladığını sorgulayarak?...
ABD ve AB ile olan ilişkiler paralelinde, uluslar arası finans çevrelerine olan bağımlılığı(Dünya Bankası, Uluslar arası Ticaret Örgütü, Uluslar arası Para Fonu)gibi, “Kolektif Emperyalist” güçlerin çıkarları adına oyuna gelmemeği, yorumlayarak ve sorgulayarak?..
Komsularımızla ilişkilerimizin boyutunu hesaba katarak, özellikle ABD ve müttefiklerinin yakın coğrafyamızın içinde bulunan ‘Ortadoğu’ ülkelerine karsı geliştirdikleri çıkar ilişkilerin aleti olmama noktasında (Büyük Ortadoğu Projesi)oyuna gelinmemesi için, olup biteni yorumlayarak ve sorgulayarak?
Vatandaş olarak, tümüyle bu saydığımız temel ilkeleri göz ardı etmeyen bir siyaset arayışı içinde olabileceğimizi ifade edebiliyorsak doğru yolda olduğumuza inanıyorum…
Artık birilerin ‘rant ilişkileri’ adına malzeme olmak istemiyorum diyor vatandaş. Bilincimi ve irademi doğru kullanarak, yasadıklarımdan dersler çıkararak siyasi tercihimi özgürce kullanmak istiyorum diyor vatandaş!....
“Değişim –Dönüşüm” kösesi de diyor ki : Vatandaş, çıkarlarını doğru tahlil edebildiği ve siyasi tercihini özgürce kullanabildiği kadariyle, geleceğinin aydınlık günlerine hizmet etmiş olabilir…. Saygılar-sevgiler…
SENİ DÜŞÜNMEK
Seni düşünmek güzel şey,
Ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey…
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum…
Nazım HİKMET
Gündüz IŞIK
Gunduz1956@hotmail.comWWW.vartositesi.COM