Varto'lu yönetmenden sıradışı bir film
İki Dil Bir Bavul
İki dil bir bavul.Bu film Kürtçe bilmeyen bir öğretmen ile türkçe bilmeyen öğrencilerin öyküsünü anlatıyor.Konu olarak yine daha evvel Varto'da çekilen kısa metrajlı bir filmi andırsa da ilgi çekmeyi ve ödüller almayı başardığını eklememiz gerekiyor. (
http://www.vartositesi.com/ )
'İki Dil Bir Bavul' iki ödül!
‘İki Dil Bir Bavul’un yönetmenleri Özgür Doğan ve Orhan Eskiköy, Adana’da Yılmaz Güney Ödülü’nü Nuri Bilge Ceylan’ın elinden aldı.
16. Adana Altın Koza Film Festivali'nde SİYAD ve Yılmaz Güney Ödülü'nü kazanan 'İki Dil Bir Bavul' Kürtçe eğitim sorununa değinen çarpıcı bir belgesel. Jüri başkanı Nuri Bilge Ceylan'ın deyimiyle 'mutlaka izlenmesi gereken bir film'
ADANA - Urfa’daki, Demirciköy, tüm dünyadan soyutlanmış bir ada gibi yer alıyor ıssızlığın ortasında. Kürtçe diyaloglar taşarken evlerden, boş bir ilkokula gelen idealist ve sabırlı öğretmen Emre, müfredattan ziyade, Türkçe bilmeyen öğrencilere dili öğretmekle boğuşuyor. Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan, dertlerini anlatmaya elverişli 60 tane köy gezip, bir o kadar da öğretmen aradıktan sonra, kameralarını, dokuz ay süresince, okulda, ayrıntılara yakın bir noktaya kurmuşlar. Önceki dört belgesellerinde kişisel hikayelerden yola çıkan iki kişilik dev kadronun gerçekleştirdiği ‘İki Dil Bir Bavul’, ilk gösterimini Amsterdam Belgesel Film Festivali IDFA’da yapmıştı. Muş, Varto doğumlu Özgür Doğan da çocukluğunda, Türkçe bilmiyormuş. Köye gelip gelip giden öğretmenlerle benzer sorunlar yaşamış ve böylece bu belgesel fikri doğmuş. İroniyi ve sempatik karakterleri dozunda kullanan, empati dengesini ayarlayan, son derece politik, çok kısa sürede yankısı artacak bir film ‘İki Dil Bir Bavul.’ Adana Altın Koza’da Yılmaz Güney ve SİYAD ödüllerini kazanan, Nuri Bilge Ceylan’ın “Mutlaka izlenmesi gereken bir film” olarak nitelendirdiği belgeselin yönetmenleriyle konuştuk.Özgür, senin döneminle şimdi arasında nasıl farklar vardı?Özgür Doğan: Filmdeki öğretmen Emre’den çok farklıydı. Bir tanesi, evlerde de Kürtçe konuşulduğu için, gece evlere gelip kontrol ederdi. Sürekli sıra dayağından geçerdik. Emre ise çok daha idealist, çocuklara karşı daha pozitif, daha severek, isteyerek yapıyor işini. Ama sonuçta bunu hayal etmemiş, mutsuz. Film, çözüme dair de göndermeler yapıyor. Radikal bir çözüm öneriniz var mı? Özgür: Benim kişisel tercihim, bu çocukların önce kendi ana dillerinde okuma yazma öğrenmeleri sonra Türkçe öğrenmeleri. Dünyada bunun tonlarca örneği var. Orhan Eskiköy: Öncelikle yok saymamayı öğrenmek gerekiyor. Hoşgörüyü yakalamamız gerekiyor. Bütün çocuklar aynı koşullarda yaşıyormuş gibi bir bakış var eğitimde. Dil demek kültür demek. Kişiyi, dünyayı algıladığı dilden kopartamazsınız. Kültürel kodlar, filminizin algılanmasını nasıl etkiledi? Yurtdışındaki tepkiler ile buradaki tepkiler arasında nasıl farklar var? Orhan: Bu, evrensel bir hikaye. Fransa’da, Almanya’da, Hollanda’da mevcut bunlar. Buradaki kadar duygusal yaklaşılmadı filme ama genel olarak beğenildi. Fakat yurt dışı, “Türkler Kürtler’i dövüyor”u duymak istiyor. Avrupa’nın film izleme alışkanlığı içinde bu tür doneler mevcut. O donelerse bu filmde yok. Dolayısıyla film, Avrupa’da hiçbir kanala satılamadı. Filminizin dönüştürme gücüne inanıyor musunuz? Orhan: Film daha mecrasına ulaşmadı sanırım, gerçek tartışma başlamadı. Bu ödüllerden ve vizyondan sonra tartışmaların hareketleneceğini düşünüyorum. Bence bu film çözümden, bilinenlerden kaçanları iyice köşeye sıkıştıracak. Belgesel ve kurmaca birlikteliğinden beslenen film sayımız arttı. ‘11’e 10 Kala’ ile ‘Köprüdekiler’ Altın Koza’da en iyi film ödülünü paylaştı. Sizin filminizde ise kurmaca hiç yok. Peki doğaçlamalar, tekrar canlandırmalar oldu mu? Orhan: Hayır çünkü bu işin doğasını bozardı. Bizim istediğimiz gerçek bir karakteri kendi ortamında anlatabilmek. Ele aldığımız konu, hem Türkiye’de hem de kişilerin vicdanında hesaplaşmasının yapılması gereken hassas bir sorun. Müdahale, filmi çok zayıflatırdı. Özgür: Sinemanın hayata yaklaşması lazım. Artık gidişat bu. Öyle hikayeler anlatmalıyız ki insanlar, “ben bunu yaşadım” demeli. Sinema sadece eğlence olmamalı. Siz filmi tamamlama sürecindeyken, Kürtçe yayın başladı. Bu, filme bakışınızı etkiledi mi?Özgür: Hem Kürtleri yok sayıyorsunuz hem de Kürtçe yayın yapıyorsunuz. Kürtler o kanalı izlemiyor. Orhan: O dini yayınlar ve müzik programları onlara hitap etmiyor. Onların bekledikleri programlar bu mu hakikaten? Tek taraflı yayın o. Çoğu şeyi montaj masasında bırakmak zorunda kalmışsınızdır sanırım. Bu süreçte filmde nasıl değişimler yaşandı? Orhan: Çok daha öfkeli bir filmdi. Dengeyi montajda bulduk. Dağlar taşlar bombalanıyordu ve çevremizdeki şeyler sürekli tahrik ediyordu bizi. Öyle kalsaydı “Siz teröristiniz” bile diyebilirlerdi. Oysa biz sadece sinemacıyız. Örgütlü değiliz ama politik bir bakış açımız var. Özgür: Bir de çocuklarla yaşadığımız bir süreç vardı. Onların kurban oluşu, hayatlarında mutluluğa, keyfe ulaşamayacakları düşüncesi bizi çok öfkelendirdi. Öğretmen de öğrenciler de kurban bu koşullarda.
KAYNAK:RADİKALDEN ALINTI
Özgür Doğan kimdir ?
Özgür Doğan
1978 yılında Varto'da doğdu. İlkokulu doğduğu köyde; ortaöğretimini Trabzon-Konya-Ankara'da tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 2001 yılında mezun oldu. Üniversite yaşamı boyunca amatör olarak gerçekleştirdiği belgesel filmler ulusal ve uluslararası başarılar elde etti. Mezun olduktan sonra farklı projelerde yönetmenlik yaptı. 2001 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi oldu. 2004 yılında aynı üniversitede Medya ve Kültürel Çalışmalar bölümünden yüksek lisans derecesini aldı.
FİLM HAKKINDA BASINDA ÇIKANLARDAN DERLEDİKLERİMİZ
BASIN
Basın Bülteni içi
tıklayınız.Çocuk olmanın zorluğu - Görkem Yeltan (Radikal Kitap)
İki Dil Bir Bavul Bir Memleket - Serdar Akbıyık (Cinedergi)
İki Dil Bir Bavul - Alper Turgut (ALPER TURGUT'UN SİNEMA YAZILARI)
İki Dil Bir Bavul - Murat Özer (Beyazperde)
Biraz gerçek, biraz masal... - Fatih Özgüven (Radikal)
Film telling of struggle between two languages gains appreciation - Aslı Sağlam (Hurriyet DailyNews)
Bütün Kürtlerin hikayesi - Çağdaş Günerbüyük (Evrensel)
Altın Koza: Seyircisiyle, Jürisiyle, Filmleriyle Şahane Festival! - Çiğdem Mater (Bianet)
Kurmaca yaşamlar, belgesel dünyalar - Necati Sönmez (Mavi Defter)
iki dil bir bavul - ekşi sözlük
Adana'da mutlu son - Alin Taşçıyan (Star)
Adana 'yeni'yi seviyor - Sevin Okyay (Radikal)
'İki Dil Bir Bavul' iki ödül! - Ceyda Aşar (Radikal)
Sinemaya yeni kuşak - Nil Kural (Milliyet)
İki dil bir bavul - Muhittin Kurban (Milliyet Blog)
Almancılık durumları... - Fatih Özgüven (Radikal)
Ben bu köyde gerçek yaşamı öğrendim - Olkan Özyurt (Sabah)
'EV ÇÎROKA ME HEMÛYAN E' - Çetin Altun (Azadiya Welat)
'İki dil bir bavul' - Ali Rıza Kılınç (Evrensel)
Asimilasyona çarpıcı bir ayna: İki Dil Bir Bavul - İsmail Yıldız (Gündem Online)
'İki dil bir bavul' - Nezaket Kartal (Tramvay Durağı)
Kulağın arkasına kadar... - Evrim Alataş (Radikal İki)
İki Dil Bir Bavul - Yıldırım Türker (Radikal)
Sinemamıza taze kan verildi - Alin Taşçıyan (Star)
'Türkiye halkı'nın tanımı: İki dil, bir bavul - Önder Deliöz (Zaman)
Unfolding Turkish Reality - Bernard Dichek (DOX)
Herkesin bildiği, kimsenin söylemediği... - Bahar Çuhadar (Radikal)
'İki Dil Bir Bavul' büyük ödül için yarışıyor - Nevin Sungur (NTVMSNBC)
'On the Way to School' Where did these boys come from? - Emine Yıldırım (Today's Zaman)
Orhan Eskiköy: On The Way to School - Esra Demirkıran (Nisimazine)
Dogan & Eskikoy: On the Way to School - Tue Steen Müller (Filmkommentaren)
On The Way to School - Mark Baker (IDFA Daily)
"İki Dil Bir Bavul" ("On The Way to School") a documentary - (Internation Musing)
'İki Dil Bir Bavul' Amsterdam'da yarışacak - Esra Demirkıran (Zaman)
Daha geniş bilgi için
http://www.perisanfilm.com/ sitesine bakabilirsiniz.
http://www.vartositesi.com/