Mustafa Yalçıner ile Veli Beyazgül VARTOTV-RADYOGIMGIM canlı yayın konuğu

Mustafa Yalçıner ile Veli Beyazgül VARTOTV-RADYOGIMGIM canlı yayın konuğu

Mustafa Yalçıner ile Veli Beyazgül VARTOTV-RADYOGIMGIM canlı yayın konuğu
68 Kuşağının önderlerinden Denizlerin Yoldaşı Mustafa YALÇINER ve Vartolular Derneği Eyüp Şube Başkanı Veli BEYAZGÜL RADYO GIMGIM & VARTOTV nin CANLI YAYIN konuğu olacaklar.1 Temmuz 2008 tarihinde yapılacak olan CANLI yayının başlama saati ise TR ye göre 20.3o olarak belirlendi.68 Kuşağından Sivas katliamına kadar çeşitli konuların ele alınacağı bu yayını kaçırmamanızı öneriyoruz.radyo gımgım her gün saat 17.00 den itibaren yayında ..İzlemek için >>>tıklayın >>
http://www.vartositesi.com
VARTONUN ÇIĞLIĞI

2 Temmuzu anlamak - Gündüz Işık

2 Temmuzu anlamak - Gündüz Işık

2 Temmuzu anlamak ve sahip çıkmak bir kişilik sorunudur. Vicdan sorunudur. İnsan olma sorunudur, ben demokratım, aydınım, dünyalıyım, devrimciğim diyenlerin sorunudur. Irkçılığa, sövenizme, kafatasçı milliyetçiliğe, her tur ayrımcılığa ve gericiliğe karşı direnenlerin sorunudur. Özgürlüğü, bağımsızlığı, demokrasiyi ve kardeşliği hedefleyenlerin sorunudur.

Toplumumuzun birer abidesi durumunda olan 37 canımızı yakanlar; Bu topluma tarihinin en büyük kötülüğü yapmaya çalışanlardır. Kötülüklerin kaynağını görmek, çocuklarımıza güzel, güneşli günler bırakmak “2 Temmuzu” anlamaktan geçmektedir.

Günümüzde “Kapitalizm ve “Emperyalizm” toplumların en feodal, en geri yapılarını kullanarak (yanılsamalarını) yalanlarını üreterek sömürüsünün ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Yerli işbirlikçiler ve iktidarlar bu ilişkinin birer parçası oldukları surece; bu ve benzer geri yapıların çabaları devam edecektir.

Sermayenin iktidar olma ve kendisini her gün için yeniden üretme hırsı olduğu surece, “kar etme dürtüsü” neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmemektedir. Burada kar etmenin önündeki en büyük engel; toplumlarda gelişecek olan “sosyal” tepkilerdir. Olup biteni görebilmedir, yorumlayabilme iradesidir, dayanışmacı, örgütlü ilişkilerdir. Onurluca ayakta dik durmaktır. Özgürlük ve bağımsızlık taleplerini haykırmaktır. Sömürüsüz ve kardeşçe bir dünyayı özleme çabalarıdır.

“Bir insan olarak her türlü güzelliği koruma sorumluluğunu taşıyorum” diyordu “Asım BEZİRCİ” - ve insan olarak her turlu güzelliği koruma sorumluluğunu taşıyan aydınların yakıldığı bir ülkeyi düşünmek istemez insan. Bu duruma sesiz ve sorumsuz kalmakta bir o kadar tehlikelidir diye düşünüyorum ?……. 2 Temmuzların bir daha yaşanmaması dileğiyle, ben insanım diyen her keşe, gelin barışa ve kardeşliğe birlikte koşalım diyorum…..



Akarsu’yum yansam da
Kül olup savrulsam da
Bazı bazı gülsemde
Yine gönlüm hoş değil

İnsan haktır hak insandır biliriz
Günüllerde açar bizim gülümüz
Akarsu’yum bacı kardeş hepimiz
Demokrasi nerede ise oradayiz. (AKARSU)

27.06.2008
Gündüz IŞIK
Kocaeli Varto Der Başkanı

Sivas 15 yıldır yanıyor -2 temmuz programı açıklandı

Sivas 15 yıldır yanıyor -2 temmuz programı açıklandı

2 Temmuz için ‘Demokrasi ve Laiklik Haftası’ etkinlikleri açıklandı 27-06-08
Sivas Katliamı’nın 15’inci yılında, katliama seyirci kalmak istemeyen, şehitlerini unutmayan alevi örgütleri ve aileler, ‘Demokrasi ve Laiklik Haftası’ anma etkinlikleri programını açıkladı.

Etkinlikler dün düzenlenen basın toplantısı ile duyuruldu. Toplantıya Sivas şehitlerinden Serkan Doğan’ın annesi Pakize Doğan, kardeşi Sevgi Doğan, Koray ve Menekşe Kaya’nın annesi Hüsniye Kaya, kardeşi Menekşe Kaya, Murat Gündüz’ün babası Mehmet Gündüz, Handan Metin’in ablası Şehriban Metin, ile Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Hacı Bektaşı Veli Anadolu Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve çeşitli siyasi parti ve kitle örgütleri temsilcileri katıldı.
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş 15’inci yılda başta Madımak Oteli önü olmak üzere ülkenin dört bir yanında mitingler ve etkinliklerle Sivas şehitlerini anacaklarını ve Madımak’ın bugün et lokantası olmasını kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Etkinlikleri “Demokrasi ve Laiklik Haftası” adı altında yapacaklarını belirten Gümüş, katliamın unutulmamasını istedi. 33 aydının otel ateşe verilerek katledilmesinin, Anadolu tarihinin en dramatik dönemeçlerinden biri olduğunu kaydeden Gümüş, “Tarihin Madımak Katliamı olarak not ettiği bu vahşet, o gün bugündür lanetlenir, ancak hemen ertesi gün unutulmaya bırakılır” dedi.
“Madımak müze olmalıdır” diyen Gümüş, Madımak’ı ‘Utanç Müzesi’ne dönüştürme çağrılarına Kültür Bakanı’nın yönelttiği “bütçemiz yetersiz” gerekçesini eleştirdi. Gümüş, bu gerekçenin çok incitici olduğunu belirterek, Madımak Oteli’nin altında bir kebapçı bulunduğu sürece, bu ülkenin aydınlıktan yana insanlarının her gün yakıldığını söyledi. “Madımak 15 yıldır hergün yanıyor” diyen Gümüş, Kültür Bakanlığı’nın “bütçe” bahanesini bir kenara bırakarak, bu utancı temizlemesini istedi.
ABF Genel Başkanı Ali Balkız da 15’inci yıl dönümünde anma etkinliklerini önemine değinerek, “unutun” diyenlere karşı unutmayacaklarını söyledi. Geçen yıl Madımak önüne 20 bin kişinin gittiğini, bu yıl en az iki katını beklediklerini belirten Balkız, “Gelmeyin, yaramızı kaşımayın” diyenlere inat, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek, unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Basın açıklamasıyla duyurulan ‘Demokrasi ve Laiklik Haftası’ etkinlikleri kapsamında, 27 Haziran ile 6 Temmuz tarihleri arasında çok sayıda konser ve yürüyüş gerçekleşecek. Açıklanan Ankara etkinlik programı şöyle:
*27 Haziran’da saat 15.00’de Batıkent Metro Girişi’nde Resim Sergisi açılacak, 20.00’de de Yüksel Caddesi’nde AFSAD ve Mülkiyeliler Birliği’nin hazırladığı sinevizyon gösterimi yapılacak.
*28 Haziran’da Dikmen Ahmet Arif Parkı’nda saat 17.00’de, konser ve semah gösterisi yapılacak. Etkinliğe Ali Ekber Eren, Nurgül Ateş, Cankat Erdoğan, Yavuz Canpolat ve Grup Beserek türküleriyle katılacak.
*29 Haziran’da ise Tuzluçayır Çiçek İş Merkezi önünde saat 19.00’da Ferhat Tunç ve Grup Günyüzü konser verecek. Saat 18.30’da Batıkent Metro Girişi’nden Vedat Dalokay Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleşecek ve saat 19.00’da burada “Ateşte Semaha Duranlar” adlı konser yapılacak.
*30 Haziran’da Aka-Der’in Tuzluçayır Menekşe Erbay Parkı’nda düzenlediği konser ise saat 18.00’de başlayacak.
*1 Temmuz’da Mamak Ege Lisesi Önü’nden Hacı Bektaş Parkı’na saat 18.00'de ortak yürüyüş yapılacak. Aynı gün Keçiören Halkevi, Ovacık-Der ile Eğitim Sen 3 No’lu Şube 19 Mayıs Pazar Yeri’nde anma etkinliği düzenleyecek.
*1 Temmuz Saat 24.00’de Sivas’taki anma için PSAKD Genel Merkezi önünden otobüsler hareket edecek.
*2 Temmuz Saat 16.00’da Toros Sokak’ta başlayıp, Kolej Kavşağı’na gerçekleşecek yürüyüşün ardından, saat 17.30’da yapılacak miting ile Sivas şehitleri anılacak. Sanatçı Ferhat Tunç burada konser verecek.
*3 Temmuz’da Ankara Tabip Odası’nda saat 18.30’da, “Sivas Katliamı ve Ruhsal Travma” konulu panel yapılacak.
*4 Temmuz’da Ankara Barosu ABEM Salonu’nda saat 17.00’de Yazar Vecihi Timuroğlu’nun, “15. Yılında; Çağdaşlık. Bağnazlık açısından Madımak Katliamı’nın Anlamı” konulu konuşması olacak.
Etkinlikler 6 Temmuz günü saat 12.00’de Karşıyaka Mezarlığı 1. Kapı’da buluşulup, Sivas Şehitleri’nin mezarları başında yapılacak anma töreniyle son bulacak.

Kaynak:YOL Haber

http://www.vartositesi.com/

Vartoda ekmek artık 70 kuruş !

Vartoda ekmek artık 70 kuruş !

Varto'da artık ekmek 700 lira (70 YKR)...

Halkın büyük tepki gösterdiği bu zam öncesinde varto'da 200 gr bir ekmek 300 liradan(30 ykr) satılıyorken yapılan 100 gr lık artışa 400 liralık bir zam yapılması varto halkını isyan etme noktasına getirdi.

Esnaf sanatkarlar birliği Varto'lu fırıncıların zam talepli dilekçelerine istinaden bu zammın yapıldığını açıklarken,vartolu fırıncılar ise artan buğday ve un fiyatları karşısında maliyetleri karşılayamaz noktaya geldiklerini ileri sürüyorlar...

Sebep her ne olursa olsun bir zamanlar ekmeği ve suyu hasretle anılan vartoda şimdi artık ekmek yanına yaklaşılmayacak kadar pahalı bir lükse dönmüş durumda.Ekmek fiyatlarındaki artış şimdi vartolulara terkedilen tarım ve ekilmeyen buğday tarlalarını özletir hale geldi.Halk zamma tepkili fırıncılar ise çaresiz olduğunu iddia ediyor,olan kalabalık nüfuslu ailelere olacak gibi görünüyor >>HABER>>vartositesi.com<<

Varto Sitesine ulaşamayan dostların dikkatine

Varto Sitesine ulaşamayan dostların dikkatine

Blogcudaki sorunlardan dolayı bundan böyle yeni bir ara görünüm ve alan üzerinden vartositesi yayınlarını sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz.
VARTONUN ÇIĞLIĞI -Vartositesi.com

Tutkunun parmak izleri - A.Mutlu Haner

Tutkunun parmak izleri - A.Mutlu Haner

Tutkunun Parmak İzleri

Anasıyla gizemli bir susukunluk içinde "buz çiçekleri" gibi tentene kırıntılarını ürkerek incelerken, ancak tutkulu karıncalar, minik böcekler işleyebilir bunları diye düşünür Malte ... Oysa bunları dokuyan -ne yedi kat göklerdeki melekler, ne de cinlerdir- kadınlardır. Bu nakışları , bu kilimleri , bu tenteneleri ...

Sanat tarihinde tek bir ilkel yoktur ki, insan tutkularının parmak izlerini taşımasın. İlkel insanın tutkuyla dilediği , tutkuyla kaçındığı ne varsa, en ilkel büyü maskları çırılçıplak yüklenmiştir bunları. Sanat aracılığıyla - sesle , türküyle, yontu ya da resimle - insan toplulukları arasında süregelen iletişim en üst düzeydeki tutku bağlarıyla düğümlenmiştir. Sanat bilinçli bir uslamlamanın ötesinde bir tutku işidir ayrıca buna göre. Bir sanat yapıtında en önce göze çarpan, onun tutkulu bir çabanın ürünü -veya sonucu -
olduğudur hep. Ancak,tutkuları sosyal gereksinimlerin belirlediğini gözden uzak tutmamak gerekir.

Çevresinden, esinlerine - ya da esinlendiği - bir konu seçer ve buna tutkularını yükler sanatçı.Yoksul dörtduvarı arasında ,bir hasır iskemleyi , yıpranmış ayakkabısını kendisine konu yapmaya zorunlu kaldığında Van Gogh , onlara da tıpkı ekicilere madencilere selvi ağaçlarının kıvrımlarına boşandığı tutkularıyla can verir. Ve benim kuzenim Sibel Akdağ'da bu yazıya bir resimle imgeleriyle bir can verir ve sanatın mendel yasaları gibi içiçe işleyen örgüsü kendini ancak böyle var eder tutku düzeyinde.
Ya bir de kavramlar düzeyinde?
Ekonomik zaruretlerin oluşturduğu kimi sosyal yapıtlarda bile Rembrandt ve J. Van Eyck gibi san'atçılar adım adım dış görünümleri aşarak , tutkularına birer basamak seçtikleri kimi ayrıntılarda, bir fotoğrafın hiçbir zaman erişemeyeceği gerçekçi boyutlara ulaşırlar.
Ya bir de hayaller düzeyinde?
Resim sanatının önde gelen devrimcilerinden Delacroix, düşgücünün, tutkularının peşinde yola düşmüş , hiçbir sınır , kural engel tanımamış , tasa bile etmemiştir. Delacrox'in yapıtlarında bir arama yaparsanız , sanatçının resiminde biçimden çığırtkan renklerin patlamış bir volkan gibi birbirleriyle düzensiz karşılaşma içinde olduğunu göreceksiniz.

Çağının gereği kutsal konulara (Maniyerizm) yönelen Mikelanj , esasında hiç te dinsel kaygılar taşımaz yapıtarında. (*) Yine salt tutkularının buyruğuyla kabartır kaslarını kutsal kişi ve kavramların. İnsanın yaratılışı adlı betimlemesinde , bükülmüş çelik yay gibi bekleşir serginlikler. Tanrısal üfürükle canlandırılmayı dışarıdan bekleyemez insan dmeek ister Mikelanj. Çünkü kendisi önceden uzatmıştır parmağını var olmak için...Tutkuyla uzatmıştır ve işte sanatı yaratan eller bu tanrıya başkaldıran aynı tutkulu ellerdir. İşte Mikelanj' ın maniyersit felesefsi budur.
İşte resimde tutkunun parmak izleri budur... (Devam edecek)

(*) Maniyerizmin Sanat Felsefesi , s. 76

Ressam Sibel Akdağ' a katkısından ötürü teşekkürler....

Haner / Haziran 2008

Yer : http://www.vartositesi.com/ / Sanat Köşesi
Kategori : Sanat
Tür : Deneme
Kaynak : Gravür Sanatı-Haydar Çelik/Engin Yayıncılık , Maniyerizmin Sanat Felsefesi/Engin Yayıncılık , Sanat Tarihi Lise Ders Kitabı - Kaya Zengin , İş Bankası Sanat Dergileri
Ressam : Sibel Akdağ