TELLİ TURNALAR JAPONYA YOLUNDA
Haber Tarihi : 22 Mart 2010 Pazartesi - 02:10
Adil Yazar İlköğretim Okulu öğrenciler tarafından kâğıttan yapılan telli turnalar Japon Büyükelçiliğine teslim edilecek. Nesli tükenmekte olan turnalar için öğrenciler el emeği, göz nuru harcadı.
Hiroşima’ya gönderilecek bininci Telli Turna’yı Vali Erdoğan Bektaş tamamladı. Adil Yazar İlköğretim Okulu öğrencilerinin yaptıkları, Vali Bektaş’ın tamamladığı Telli Turnalar, Japon Konsolosuna teslim edilerek, Hiroşima’da sergilenecek.
Adil Yazar İlköğretim Okulu öğrencileri bir ilke imza atarak, Türkiye ve Ortadoğu’da nesli tükenmekte olan Telli Turnalar için el emeği, göz nuru döktüler. Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’da 11 tane olduğu tahmin edilen Telli Turnalar, her yıl Mart ve Nisan ayları içerisinde, Bulanık Ovasına gelerek, havalar soğuyuncaya kadar burada konaklıyorlar. Adil Yazar İlköğretim Okulundan 30 öğrenci, Japonya’da gelenek haline gelen 1000 adet Telli Turna’yı, Hiroşima’da sergilenmek için yaptılar. Kâğıttan yapılan Telli Turna figürleri, 5 koliye konularak Vali Erdoğan Bektaş’a teslim edildi. 999 telli turnanın sonuncusunu da Vali Bektaş kendi elleriyle yaparak bin rakamını tamamladı.
Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar, Kültür ve Turizm Müdürü Hayrettin Çetin, Adil Yazar İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Kemal Yıldız, Teknoloji Tasarım Öğretmeni Fatma Afacan, Resim Öğretmeni Ayşe Güneş ve öğrencilerin ziyaretlerinde, Telli Turnaların hikâyeleri anlatıldığında Vali Erdoğan Bektaş duygulandı.
Telli Turnaların hikâyesini bilmediğini, yeni öğrendiğini söyleyen Vali Bektaş, kendisinin duygulandığını ve Telli Turnaların Muş ile özdeşleştirilmesi, bir lale nasıl ki Muş ile özdeşleşmişse, Telli Turnaların da özdeşleşmesi için çalışmalar yapacaklarını söyledi. Adil Yazar İlköğretim Okulu öğrencilerinin yapmış oldukları Telli Turnalar, Hiroşima’da ip üzerinde sergilenecek. Teknoloji Tasarım Öğretmeni Fatma Afacan, kâğıt ile telli turnalarının yapılmasının zor bir iş olduğunu, ancak öğrencilerin bunu büyük bir hevesle yaptıklarını ifade etti. Resim Öğretmeni Ayşe Güneş ise, bir müddettir bunun hazırlığını yaptıklarını, öğrencilerin artık bu konuda ustalaştıklarını belirtti.
Turnadan daha küçük ve zariftir. Adını gözünün gerisinden çıkan beyaz süs tüylerinden alır. Gövdesi gri renktedir ve kanat telekleri siyahtır. Başı ve boynunun ön kısmında yer alan siyah renkteki tüyler, bir sakal gibi göğsünden aşağı sarkar. Nehirlerin çevresindeki sulak alanlarda, taşkın ovalarında ve nehir adacıklarında ürerler. Telli turnalar Mart ve Nisan aylarında kışladıkları Afrika’dan ülkemize bilinen üreme yerleri olan Muş’un Bulanık Ovası’na gelmektedirler. Burada yaz boyunca yavrularını çıkarır büyütür ve uçururlar. Sonbahar göçünde Eylül ve Ekim aylarında yine ülkemiz üzerinden Afrika’ya kışlama yerlerine geri dönerler. Anadolu türkülerinin en önemli temalarından birisini oluşturan Telli turnaların Türkiye’de üreyen son 11 bireyi Muş’un Bulanık Ovası’nda yaşam mücadelesi veriyor. Eskiden İç Anadolu Bölgesi’nde de ürediği bilenen telli turnaların tüm Avrupa’da üreyen son 11 bireyi Bulanık Ovası’nda kısıtlı bir alanda bulunmaktadır. Kış aylarını Afrika'da geçiren telli turnalar, uzun bir göçün ardından Mart ve Nisan aylarında Türkiye’deki üreme alanlarına gelmekte. Telli turnaların en yakın akrabaları Hazar Denizi’nin kuzey doğusunda yaşıyor. Bu nedenle telli turnaların Bulanık Ovası’ndan da çekilmesi durumunda ülkemizde bu türü sonsuza kadar kaybetmekle karşı karşıyayız. Bu nedenle; Doğa Derneği tarafından başlatılan kampanya çerçevesinde Telli Turnalar hakkında farkındalık yaratılması için çalışmalar yürütülmekte. Muş Valiliği’nin desteklediği çalışma kapsamında Bulanık sulak alanının uluslar arası korunmaya alınması için çalışmalar yürütülüyor.
Japonyada 1950 nin ortalarına doğru, Hiroşimaya atılan atom bombasının patlaması sonucunda Lösemi hastası olan 11 yaşındaki Sasaki Sadako, hastalığının iyileşmesi için turna kuşu origamilerini yapmaya başlamıştır. Japon inancına göre, 1000 adet turna kuşu origamisi yapıp dilek tutulduğunda, dileğin gerçekleşeceğine inanılır. Sadako, 644 turna kuşu origamisi yaptıktan sonra ölür. Arkadaşları onun yerine sayıyı tamamlamış ve cenaze töreninde mezarına turna kuşlarını koymuşlardır. Bu olay Hiroshima da "Dünya çocuk barış gününün" oluşmasına ve bugünün onuruna Sadako nun Seatle da bir heykelinin yapılmasına neden olmuştur. Her sene Ağustos ayının altısında kutlanan barış gününde, dünya çapında birçok çocuk tarafından yapılan turna kuşu origamileri Hiroshima ya gönderilir. Telli Turnalarla ilgili bir başka hikaye ise: “"İki genç arkadaş , av meraklarına yenik düşüp babalarına ait tüfeği evden alıp sazlığa gitmişler.bir süre sonra gökyüzünde beliren bir kuş sürüsüne ateş etmişler ve 2 kuş sazlıklara doğru düşmüş.Kuşların Düştüğü yere doğru yönelen gençler yaklaştıkları sırada bir kuş havalanmış.Öldürdükleri kuşu alıp çevrede iyi bilinen bir avcının yanına gitmişler,Kuşun hangi kuş olduğunu ve nasıl pişirileceğini öğrenmek için.Avcı bunun turna kuşu olduğunu ve değil yemenin , avlamanın dahi günah olduğunu söylemiş.Yaptıkları hatanın farkına varan ve üzülen gençler Turnayı gömmeye karar vermişler.Götürüp vurdukları yerde bir çukur kazarak gömmüşler.Bir süre sonra gençlerin vicdanları rahat etmeyince yağan kara aldırmadan sazlıkların yolunu tutmuşlar.Turnayı gömdükleri yere gelince karın üstünde kardelen çiçeği görmüşler.Kazmak için iyice yaklaştıklarında karın altında turnanın açıkta olduğunu görmüş ve kim bilir hangi hayvan yemek için gömdüğümüz yerden dışarı çıkardı diye düşünmüşler.Tekrar gömmek için aynı yeri kazdıklarında kendi gömdükleri turnanın yerinde olduğunu ve mezarın üstündekinin vurdukları turnanın eşi olduğunu anlamışlar.ikisini aynı çukura gömüp büyük vicdan azabı ile evlerine dönmüşler ve çok pişman olmuşlar.Bir kaç hafta sonra gençlerden biri odasında oturur ve bu olayı düşünürken penceresinin kenarına bir turna konmuş.genç heyecanla cama yönelince turna uçup gitmiş.Genç camı açtığında turnanın penceresinin kenarına bir kardelen bıraktığını görmüş.Tam bu sırada diğer arkadaşı kapıyı çalmış ve kendisinin de aynı olayı yaşadığını anlamış.Gençler o gün affedildiklerini yüreklerinde hissetmişler.
Kaynak:Muş Valiliği