DİE VERSCHLEİERTE FLUCHT
Bu yazı iddialı bir film eleştrisi değil.Enstantane.Peşinen belirteyim,hayal kırıklığı olmasın.Sohbet havasında.Filmi izlerken usuma düşen izlenim notları…Gereksizmiş gibi görünen konumumla ilgili bölüm ki, zaruri çiziktirme oldu. Hani aşıkpaşazade'nin deyişiyle "adildir mucibi salah-ı cihan". Velhasıl cihan direğinin kırık oluşuyla alakalı ziyadesiyle. Adil olmanın bir nebze, ötekinin varlığını görmekle ilintili oluşu...
Doğu Almanya’da yaşayan Kerstin Beck rejimin totaliter baskısından kurtulmak için öğrenci değişimi kontenjanından faydalanarak sovyet “işgalinde” bulunan Afganistan’da Kabil Üniversitesi’nde Doğu Dilleri bölümüne kaydını yapar ve batı Almanyaya kaçmaya karar verir. “Mücahitler” yardımıyla Hindikuş dağlarından Pakistan’a, oradan Batı Almanya konsolosluğu sayesinde Batı Berlin'e adım atar.Yıl 1984.
Uzun ve yorucu bir yolculuktur.Bu tümceyi aynı zamanda özgürlük için de formüle edebiliriz;öyle ya özgürlüğe giden yol,yada kendisi ulaşılması zor, kat edilmesi meşakkatli, bilinmezliği barındıran bir silsileler bütünüdür.Buna rağmen insanoğlu hep o yolun sonunda yanan ışığı, bir yıldızı, titrek güneşi tahayyül eder.Kerstin Beck gibi...
Genç kızın sarp dağları aşması, her an bir şarapnel parçasına maruz kalma tehlikesi,ve tanımadığı insanlara güven ikilemi, gece koyaklarda ve karlı, yağmurlu havalarda konaklaması, en önemlisi bilinmezlik handikaptır.
Film adı:”Die Verschleierte flucht-hauptsache rüber”. Filmin yönetmeni genç ve sevimli Franziska Stasik. Belgesel film. Deutsche Welle sponsorluğuyla, Kaçkar dağlarında Erzurum'un çat ve ispir ilçelerinde ve Varto'nun köprücük (qasıma)köyünde, 23-26.06.2008 yılında çekildi. Sessiz,sedasız. Medyanın ruhu duymadı.Ya da önemsenmedi...
Çekim üç gün sürdü. Kısa zamanda kotarılan filmin yükü kuşkusuz görüntü yönetmeni, kameraman Enrico Wolff'un omuzlarındaydı. Görüntüyü yakalamadaki ustalığı takdire şayan.
Franziska Stasik, Kerstin Beck'i kendi rolünde oynatarak bir nevi yabancılaştırmayı (verfremdungseffekt) gerçekleştirip hem nostaljik duygularımızı depreştirdi ve hem de bu vesileyle duygusal arınma(katharsis) yoğunluk ritmi ahengini buldu.
Filmde üç ayrı rolde figüratif ve figüran rolde oynadım.Filmde oynayan diğer figüran arkadaşlar da Varto ilçesinden amatör oyuncular.Hakkını verelim iyi oynadılar.Film DW-Europa ve DW-Arabien kanalında Arapça alt yazıyla Kasım 2008 de vizyona girdi.
http://www.crew-united.com/ adresinde filmin tanıtımı yapıldı.Filmde emeği geçen tüm arkadaşların ismi cismiyle.Bir ben hariç…Çekim esnasında- komutanı oynadığım sahne-sevgili yönetmenim Franziska nın süper diyerek beğenisini dile getirmesine rağmen tanıtımda adımın olmayışı aleni "mahalli körlüğü"anımsattı.
Es geçmenin görmemezlikten gelmenin bir çeşit oyun olmanın ötesinde hakkaniyete vurulan bir darbe olduğu malumu ilamdır. Alman dostlarıma "meğer vefa istanbulda bir semtin adıymış"la mülhem espriyi hatırlatsam acaba bundaki mahalli mantiği algılarlar mı?