vartositesinin 2008-2011 dönemi kayıtları burada. Ancak 2011-2012 ve daha sonrasının güncel kayıtları için lütfen www.vartotv.com adresine gidiniz

vartositesi yenilendi

vartositesi yenilendi
Gitmek için tıklayın !

Engin Aktepe ile dayanışma gecesi 18 Aralık'ta !

*BURHAN KARAKAŞ

*ERHAN GÜNEŞ
*HÜSEYİN AYDIN
*ESRA ÖZTÜRK
*FIRAT GÜNEŞ
*SONER SOYER
*SİYA KORTA
Gönüllü olarak yukarıdaki sanatçılarımızın destek verdiği bir dayanışma gecesi organiz ediliyor ! Amaç bir insanın hayatına ve yaşama hakkına sahip çıkmak..işte detaylar:
Şu anda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde  İlik Nakli Tedavisi gören Varto'lu hemşehrimiz Engin AKTEPE yararına anlamlı bir dayanışma gecesi organize ediliyor. Başlangıçta 16 tane köyümüzden insanların ortaklaşa organize ettikleri etkinlik zamanla onlarca köyümüzden insanların maddi ve manevi katkılarıyla Varto'lu olsun olmasın çok sayıda insana ulaşmaya başladı.

 
BİRSEN DÜĞÜN SALONU -
Karadolap Mah. meşeli sk. no:7 Yeşilpınar Alibeyköy İSTANBUL  ( veysel karani cami karşısı, Ehlibeyt Vakfı yukarısı, çetinler polikliniği arkası)
Saat:18.23 arası             
VARTONUN ÇIĞLIĞI vartositesi.com ve RADYO GIMGIM ailesi olarak Engin AKTEPE' ye acil şifalar diliyor, tüm dostlarımızı bu geceye destek olmaya çağırıyoruz.

19 Aralik'ta Varto-Der Kongresi var

İstanbul daki Vartolular Kültürel ve Ekonomik Dayanışma Derneği olağan genel kurul toplantısını 12 Aralık 2010 saat 13.00 de Gazi mah. 1418 sok. no:5 Sultangazi adresinde çoğunluk sağlanmadığı takdirde 19 Aralık 2010 saat 13.00 de aynı adreste yapacaktır.
—GÜNDEM-
1- Yoklama
2- Açılış konuşması
3- Divan seçimi
4- Saygı duruşu
5- Yönetim ve denetim kurulu raporlarının müzakere edilmesi ve oylanması
6- Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi
7- Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin asil ve yedeklerinin seçimi
8- Şube kuruluşu için yönetime yetki verilmesi
9- Federasyona katılma ve temsilci gönderilmesi için yönetime yetki verilmesi
10- Dilek ve temenniler.

9.Berlin Varto Derneği Dayanışma gecesi 23 Aralık 2010'da


23 Aralık 2010 akşamı düzenlenecek olan gecenin programı oldukça zengin;
Mikail Aslan
Emre Saltuk
Töre Anadolu
Esra Öztürk
gibi sanatçıların yanısıra
Akman Gedik
Veysel Oghan
Ercan Baba
Aşnan Tiyatro Topluluğu
Grup Doğanlar
Grup Esto
Özgür Fırat ' da geceye renk katacak diğer kişi ve kurumlar arasında yer alıyor.
Bu yıl 9.su yapılacak olan Dayanışma gecesinin organizasyonu Berlin Varto Derneğinin yanısıra Omcalı Kültür Derneğinin de katkıları ile düzenleniyor, bu etkinliğin biletleri 15 Euro'dan satışa çıkarıldı.
23Aralık Akşamı yapılacak olan gecenin başlama saati ise :18.00
www.vartositesi.com olarak geceye emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyor başarılar diliyoruz.

Ankara Varto Der Konserinden fotograflar sitemizde

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda düzenlenen "Varto-Der Halk Konserinden çok sayıda fotoğraf sitemize yüklendi. İyi seyirler diliyoruz.
Fotoğraflar: Serdar Sarıkaş
VARTONUN ÇIĞLIĞI*vartositesi.com

Dersimspor ile BJK Dostluk maçı yapacaklar !

Bölgesel Amatör Lig (BAL) 1'inci grupta ilk yarıyı Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un ardından ikinci olarak kapatan Dersimspor ile Beşiktaş, İnönü Stadyumu'nda dostluk maçı oynayacak.
Profesyonel futbol takımı bulunmayan Tunceli'de 'Dersim' adıyla kurulan ve açılımın takımı olarak ifade edilen Dersimspor ile Beşiktaş arasında İstanbul İnönü Stadyumu'nda dostluk maçı oynanacak. Lig arasında belirlenecek bir tarihte Beşiktaş ile Dersimspor arasında oynanacak maçtan elde edilecek gelirin tamamı Dersimspor'a verilecek.

Spor okulları konusunda da destek

Dersimspor Kulüp Başkanı Başkanı Yaşar Kemal Moğultay, Beşiktaş ile maç yapacak olmalarının kendilerini son derece mutlu ettiğini söyledi.
Beşiktaş'ın spor okulları, spor salonu ve transfer konusunda da kendilerine destek olma sözü verdiğini belirten Moğultay, "Ancak İstanbul gibi bir yerde Dersimspor ile Beşiktaş'ın maç yapması hakikaten çok büyük bir olay. Karşılaşmanın gelirleri Dersimspor'a aktarılacak. Maçın tarihi konusunda Beşiktaş Asbaşkanı Sayın Erdoğan Toprak ile yöneticiler ilimizi ziyaret edecek. Bizimle bir protokol yapılacak ve İstanbul'da Beşiktaş ile Dersimspor maç yapacak. Bu Dersim için bir tarihtir. Beşiktaş'a teşekkür ediyorum" dedi.

Gençler dağda olmasın, şehirde top oynasın

Beşiktaş'ın Dersimspor'la maç yapmasının birlik ve beraberlik anlamında da önemli olduğunu ifade eden Moğultay, şöyle dedi:
"Beşiktaş, sporla Dersim halkına, Dersim'le birlikte Türkiye'ye kardeşliğin, birliğin; beraberliğin mesajını veriyoruz. Kürt sorunun gündeme geldiği, barışın, demokrasinin konuşulduğu, açılımların konuşulduğu bir dönemde artık ben şunu söylüyorum bizim gençlerimiz dağda ölmemeli. Şehirde top oynamalı, yüzmeli, pikniğe gitmeli ve yaşamalı. Ölmemeli. Bunun için Beşiktaş barış konusunda, birliktelik konusunda Türkiye'ye bir mesaj verdi. Türkiye'deki büyük sivil toplum örgütleri bundan ders almalı."
Kaynak: Haberajansları + Spordasondakika.com
http://www.vartositesi.com

BJK Dersim'de Spor Okulu kuruyor !

Fırat Haber Ajansının geçtiği habere göre "Tunceli Vali Vekili Oğuz Alp Çağlar ile valilik toplantı salonunda bir süre görüşen BJK Spor Okulları Sorumlu Yöneticisi Nedim Sarsmaz ve Spor Okulları Genel Koordinatörü Ufuk Pak, Tunceli'ye futbol ve basketbol spor okullarını bir an önce açacaklarını söyledi. "

Bölgesel amatör ligde mücadele eden Dersimspor'un ilde önemli bir heyecan yarattığını ifade eden Vali Vekili Oğuz Alp Çağlar, ''İnsanları en çok peşinden sürükleyen branş futbol. Siyasi arenada bir araya gelmeyecek insanlar, spor olduğu vakit şu siyasi parti bu siyasi parti ayrımı yapmadan herkes tribünde Dersimsporlu'' dedi.

Beşiktaş Spor Okulları Sorumlu Yöneticisi Sarsmaz ise, ''Bizim spor okullarımız, Urfa'da, Van'da, Diyarbakır'da ve Mardin'de var. Niçin Tunceli'de olmasın. Onun için geldik ve tesisleri yerinde görmek istiyoruz'' diye konuştu.

Kaynak:FHA

DARISI VARTO' MUZUN BAŞINA ! [VARTONUN ÇIĞLIĞI]

Ankara Varto-der Halk konseri düzenleyecek



Ankaradaki Vartolular Derneği 4 Aralık akşamı bir halk konseri düzenliyor.


Erdal ERZİNCAN


Burhan KARAKAŞ

Agıre Jiyan

Esra ÖZTÜRK
gibi sanatçı ve grupların yer alacağı gece ile ilgili tüm ayrıntılar ETKİNLİK DUYURULARINDA Sizi bekliyor

VARTONUN ÇIĞLIĞI

Vartositesi.com

Yıkılan ve yakılan Guluk köyünde yeni bir yaşam filizleniyor !

1966 yılında depremde, ardından da 1994 yılında askerler tarafından yakılarak zorunlu göçe maruz kalan Varto’ya bağlı Taşlıyaka (Guluk) Köyü sakinleri, 16 yıl önce yakılıp yıkılan köylerinin yıkıntıları arasında yeni yaşamlarını inşa ediyor.
19 Ağustos 1966 yılında depremde yıkılan ve 150 kişinin yaşamını yitirdiği, ardından 9 Mayıs 1994 yılında köyün kırsalında çıkan çatışma sonrası Selçuk, Goma Qemo, Sarkan ve Sîso mezraları ile birlikte askerler tarafından yakıldıktan sonra zorunlu göçe maruz kalan Varto’ya bağlı Taşlıyaka (Guluk) köyü sakinleri, 16 yıldan sonra köydeki yıkıntıların arasında yeni yaşamlarını inşa etmeye çalışıyor. 1990’lı yıllarının başında nüfusu bin 500 civarına dayanan 100 haneli ve 4 mezrası bulunan Taşlıyaka köyü, 1994 yılında yakılmadan önce bir dönem hem coğrafik hem nüfus olarak Varto’nun en büyük köyü iken 16 yıl aradan sonra dönen 11 aile ile yeniden canlanmaya çalışıyor. 16 yıl sonra köylerine dönen köylüler, şimdi yıkıntılar arasında yeni yaşamlarını kurarken, artan askeri operasyon ve çatışmalardan dolayı ise tedirgin. Köylüler yıllar önce yakılan köylerinin yıkıntıları arasında bir taraftan yeni evlerini inşa ederken, diğer taraftan da geçimlerini sağlamak amacı ile köyün tarlalarında patates, fasulye gibi ürünler ekerek üretim yapmaya çalışıyor.

‘Yılların emeği ile kurduğumuz evlerimi terk etmek zorunda kaldık’

Taşlıyaka ve mezraları yakıldıktan sonra zorunlu göçle Varto merkezine ve batı illerine göç etmek durumunda kaldıklarını belirten köy sakinlerinden Seyithan Bingöltekin (55), “Bir gün daha kar yerdeyken, askerler köye gelip bizi ağır işkencelerden geçirdikten sonra, yılların emeği ile kurduğumuz evlerimizi, barklarımızı yakmaları sonucu köyümüzü, memleketimizi terk etmek zorunda kaldık. Yıllar sonra karaciğer rahatsızlığımdan dolayı köyüme dönmek zorunda kaldım. Köyde şuan eski evimin yıkıntıları arasında yeni ev yapıyorum. Her şeyi kendi çabalarımızla yapıyoruz. Köye dönüşümüzde devletin bize hiçbir katkısı olmadı. Köyümüzde elektrik, yol, telefon kısacası hiçbir şey yok. Suyumuzda yoktu, ama Varto belediye başkanımız bize su getirdi” diye yaşadıklarını anlatıyor.

Belamızı bulduk bundan sonra köyümü terk etmeyeceğim’

Bingöltekin, yeni yerleşmeye çalıştıkları köylerinde bir taraftan ev inşa etmeye çalışırken, diğer taraftan da geçimlerini sağlamak amacıyla tarımsal üretim yaptıklarını söylüyor. Bingöltekin, son dönemlerde artan askeri operasyon ve çatışmalara ilişkin ise, şunları ifade ediyor: “Eğer koşullar düzelirse, barış olursa herkes köyüne döner. Yıllar önce zaten her şeyimizi kaybettik. Evimizi, barkımızı yakıp yıktılar. Belamızı zaten bulduk. Şimdi de operasyonlar, çatışmalar oluyor. Ama bu kez ne olursa olsun köyümü terk etmeyeceğim.”

‘Sahipsiz topraklarımıza geri döndük’

1994 yılında köylerinin yakılıp boşaltılmasının ardından 16 yıl sonra köylerine döndüklerini belirten Güven Bingöl ise, “16 yıl sonra köyümü tekrardan canlandırmak için geri döndüm. Köyümde şu an evim yok. Evlerimiz yıllar önce yakıldı. Şimdi çadırda kalarak, yıllarca sahipsiz kalan topraklarımızda üretim yapıyorum. Bu amaçla da fasulye, patates, domates, biber gibi ekinler ekerek köyümüzde hem üretim yapmak, hem de köyümüze tekrardan yerleşmek istiyoruz” diyor.

‘Geçmişte yaşadıklarımızdan dolayı çatışmalardan tedirginlik duyuyoruz’

Son dönemlerde yoğunlaşan operasyon ve çatışmalardan dolayı tedirgin olduklarını belirten Bingöl, yaşadığı tedirginliği şu cümleler ile dile getiriyor: “Son dönemlerde çatışma ve operasyon haberleri aldığımızda tedirgin oluyoruz. Biz daha yeni köyümüze döndük geçmişte yaşadıklarımızdan dolayı şimdi de her duyduğumuz çatışma ve operasyon haberlerinden kaynaklı endişe duyuyoruz.”

Kaynak:GIMGIM HABER/VARTO
____________________
htttp://www.vartositesi.com

Haberimiz Dersimin kayıp kızları sitesinde yayında

MAKALEMİZ FİLMİN WEB SİTESİNDE YAYIMLANDI
"Dersimin Kayıp Kızları Yüreğimizin Dağlarında Yaşıyor" adlı makalemiz bu filmin web sitesi olan "Dersiminkayipkizlari.com" da yayımlandı.
Geçtiğimiz aylarda Gala Gösterimi yapılan ve daha sonrasında ise yurt içi ve yurt dışında değişik kültürel etkinliklerde izleyici ile buluşan bu Belgesel Film üzerine kaleme aldığımız Dersimin Kayıp Kızları Yüreğimizin Dağlarında Yaşıyor" adlı makalemiz bu filmin web sitesinde BASINDAN bölümü kategorisinde yayımlandı.Söz konusu makalemizin orjinaline buradan, adı geçen web sitesindeki görünümüne ise buradan ulaşabilirsiniz.
FİLM GÖSTERİME GİRİYOR
Bu arada aylardır kamuoyunun merakla beklediği filmin web sitesinden yapılan basın duyurusuna göre Yönetmenliğini Nezahat &Kazım Gündoğan ikilisinin yaptığı film 26 KASIM 2010 gününden itibaren sinemalarda gösterime giriyor.
Basın duyurusu özetle şu şekilde "2 Mart 2010 da Cemal Reşit Rey Gösteri Merkezinde İstanbul Galası, 5 Haziran da Almanya Köln kentinde Avrupa Galası, 19 Haziran da Tuncelide Dersim Galası yapılan Belgesel Film 26 Kasımda sinemalarda gösterime giriyor.
İstanbul Film Festivali, Ankara Uçan Süpürge Film Festivali, Antalya Altın Portakal Film Festivali, İstanbul 1001 Belgesel Film Festivallerinde gösterilen film 26 Kasımda izleyiciyle buluşuyor"
***
KAYNAK: http://www.dersiminkayipkizlari.com/
11.24.2010
GÖSTERİM SALONLARI:
1- İstanbul - Yeşilçam Sineması
2- Batman - Yılmaz Güney Sineması
3- Diyarbakır - DSM
4- Urfa Viranşehir Sineması
5- Kahraman Maraş – K. Maraş Kültür Merkezi.
6- Adıyaman - Aile Kültür Sineması
7- Hakkari Yüksekova - Vizyon Sineması
8- Ankara - Büyülü Fener Sineması ( Kızılay )
9- Gaziantep - Hayri Ekşin Sinemaları
10 -Mardin - SineMardin

Meral balık
Elmadağ Cad. Harbiye Çayırı Sok.
Kısmet İş Merkezi
No: 3/2 34373
Şişli / İstanbul

Tel: +90 (212) 232 60 63
Fax: +90 (212) 230 31 43
GSM: +90 (539) 518 30 33

siz de Film ve makalemiz hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
http://www.vartositesi.com/

Devrimden Sonra adlı Film Fragmani yayımlandı !

Eğer Türkiye’de bir Sosyalist devrim olursa neler yaşanır?

İşte bu soruya, bir sinema filmiyle yanıt aranıyor.

Filmin adı: Devrimden Sonra
12 ayrı hikayeden oluşacak filmin teaser’ı şu sıralar Facebook’ta en çok paylaşılan videolar arasında.
1 Mayıs 2011’de gösterime girecek filmin yönetmenliğini Mustafa Kenan yapıyor.
Filmde birçok ünlü oyuncunun da yer alması planlanıyor.
Nazım Hikmet Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalarını sürdüren sinemacıların yapımcılığını yaptığı film çok konuşulacağa benziyor.
İŞTE FİLM ÜZERİNE YAPILMIŞ YORUMLARDAN BİR KISMI:

Yorumlar:



Misafir - HAYALCI
türkiye kendilerine dindar diyenlerin iktidaranıda gördü,halkımızın durumu ortada,geriye bir tek sosyalist iktidar kaldı, halk isterse oda olur,aslında tüm dünyanın kurtuluşu sosyalizmdir.
2010-11-23 17:17:03

Misafir - MefistoMM
Aslinda filmbir özlemi anlatsa da gerceklesmis olsaydi film baslarken ilk sunu söylemeliydi. "Türkiyenin sömürücü burjuvalari ve toprak agalarinin saltanatina son veren isci ve köylülerimiz fabrikalarin ve topragin bugünden itibaren tek sahipleridir". Iste sosyalizmin tek tarifi ve iktidar amaci budur.
2010-11-23 15:56:24

Misafir - asenabn
çok özür dileyerek, bir önceki yorumda cümlemin eksik kaldığını belirtmek isterim. doğrusu "o zaman bile "ben daha fazlasını istiyorum diyenler olacaktır " yani futuristik biraz " olacaktı! zamanınızı aldığım için tekrar özür diliyorum! saygılar
2010-11-23 11:51:24

iog
neden hayal olsun arkadaşım. asıl hayal olan ütopya olan şu içinde yaşadığımız sistem. insanoğlu binlerce yıl doğal yaşamda sınıfsız eşit olarak yaşadı zaten. eşit yaşamak insanın evriminde var. ama sen yok ben zat cahilim olayları yanlış izler günlük sisteme ayak uydurup asalak gibi sistemin insanı olarak yaşıyorum diyosun pardon doğru sana hayal..
2010-11-23 02:07:51

Misafir - asenabn
diyelim ki kuruldu,,, peki ya Ego arkadaşlar? mutlaka ama mutlaka "daha fazlasını istif eden " , "daha fazlasını isteyen ve yapan " ve daha fazlasını diğerlerinden "daha büyük güç" le sahip olan _lar OLACAKTIR! eşit doğmuyoruz, potansiyellerimiz farklı, sosyalizmin belkide tek "founder" i Bilim olacaktır.. ancak bilimsel gelişmeler fark yaratabilir bu açıdan, mesela genetik , mesela kök hücre , mesela sibernetik... elektronik.. o zaman bile " ben daha fazlasını istiyorum" yani futuristik
2010-11-22 21:57:48

Misafir - TEO
Yani uzaylıların varlığına ve birgün dünyayı istila edeceklerine bile inanırım da,Türkiye'ye sosyalizm geleceğine inanmam.Spielberg'ün Dünyalar Savaşı filmini bile bundan daha gerçekçi bulurum.Türkiye'de sosyalizm nedir bilmeden bile,bu kadar çok nefret edeni olan bir ülkede böyle bir film ne yazık ki inandırıcılığı daha başlamadan kaybediyor.Ama kim bilir belki,iyi bir bilimkurgu filmi mi olur artık.Şaka bir yana ilginç konusu nedeniyle filmle ilgili gelişmelerin takipçisi olacağım pek tabiki.
2010-11-22 18:05:31

Misafir - Ahmet Altınok
Sevgili DOST Neron !Devrimci olabildiğimi iddia edemem,ANCAK fark ettiğim birşey varKİ onu iddia edebilirim..Şu "...KARŞIDEVRİMCİLER.." ukalalıkları BÜTÜN SOLCULARI....KEMİRDİ-BİTİRDİ..bunu iddiA EDEBİLİRİM..Sevgilerle.
2010-11-22 17:51:37

Misafir - Neron
Karşıdevrimciler; "Teaser" ne demek diye soruyor. Bu soruyu Odatv'ye değil, 12 Eylül'ü yapanlara soracaksınız. TEASER'dan bu kadar korkacak ne var? Yorumumu "Devrimden Sonra" yapacaktım, olmadı. Devrimcilik kılavuzu yayımlamanızda gerekir; "teaser"a Türkçe karşılık bulmakta "aslan sosyalistlere"(?) kalmış!.. Ah "Fatma Teyze, Mehmet Amca" zamanında yapmadınız(?) devrimi, şimdi hayali bile aklımızı başımızdan almış(?)
2010-11-22 16:52:46

zeleme1923
teasere takıldınız kaldınız narkadaşlar teaser dese ne olur demese ne olur ne farkeder aynı takıntı sol haber sitesindede var oradada vay efendim neden filmdeki ses trt spikerininmiş diye eleştiri var bizdeki hastalık ta bu zaten "eleştiri hastalığı" daha film vizyona girmeden daha bir dakikasını izlediğimiz görüntünün üstüne bir yığın eleştiri yaptık,sonrada diyoruzki sol neden ilerlemiyor işte bundan,odatv teaser dese ne olur demese ne olur önemli olan haberin verilmesi .
2010-11-22 16:49:25

Yusuf KONDAKCI
Teaser icin, tam turkce anlami; Tanitim filmi/reklami diyebiliriz.
2010-11-22 16:08:30

Misafir - kemal gören
Amin! Allah yazdıysa bozmasın :))
2010-11-22 15:41:47

sabır
Düşünüyorum da teaser in japoncasını kullansaydınız da bizi hepten anlamaz yerine koysaydınız daha mı kültürlü ve bilinçli bir toplum olurduk
2010-11-22 14:49:47

Misafir - Chuckmach
Teaser yerine ÖNiZLEME diyemez miyiz? Odatv'ye dilimizin duzgun ve dogru kullaniminda öncü olmasini diliyorum.
2010-11-22 14:41:32

Misafir - nesnel_bakmak
sosyalist devrim gerçekten bir devrim olabilseydi... 100 yıllık süreçte bir bir yıkılmazdı... son örneği küba, o da açıldı.. k.korenin hali ortada... ama hayata dair tespitleri kayda değerdir....
2010-11-22 14:37:03

Misafir - göçmen
Hakikaten TEASER ne demek?Bu kompleks neden?Yabancı kelimeler kullanınca çokmu kültürlü,çokmu bilmiş,çokmu merak edilen oluyoruz?Unutmayalım ki TÜRKÇE dünyanın en eski en zengin dillerinden biridir.Lütfen TÜRKÇE yazalım ve konuşalım.Türkçeye HAY HAY.yabancı dile bay bay................sen bari yapma odamızın,evimizin televizyonu.
2010-11-22 14:20:02

Misafir - DemokratikSosyalist
Fragmanda anlatılanlar "Sosyalist" sistemin ilk adımları(ulusal, tam bağımsız ve halkçı reformlar)olabilir, fakat sosyalizmi tanımlamıyor. Bahsedilen reformlar "Sosyal Demokrasi" sisteminde de var. Kemalizmi nasıl yorumlarsanız yorumlayın onda da mevcut. Bu nedenle bana göre pek belirgin bir konuya değinilmemiş. Bir de Sosyalizme "Kızıl Faşizm" diyenlere seslenmek istiyorum. Sosyalizme düşmanlık, hele hele bir emekçinin düşmanlığı, ya cehaletten ya kalp terbiyesinin yokluğundan ya da kendi küçük çıkarlarının bolluğundan kaynaklanmaktadır. Faşizmin tanımını bilmiyorsan bari hep ağıza dolanan "demokrasi"nin tanımını ya da tanımlarını bil. Demokrasi en geniş anlamıyla "Halkın kendi kendisini eşitlik ve adalet çerçevesinde yönetmesi" ise bugünkü parlamenter sistem ya da bugünkü ekonomi-siyaset yapısı "demokrat mıdır?" Şunu net bir şekilde belirteyim ki burjuva demokrasisi "herşeyi söylemeye bir parça da olsa izin veriyor(tabii paran varsa!), ama herşeyi yapmana izin vermiyor". Bu yasakların bazıları anayasada mevcut, bazı yasaklar ise bizzat hayatın içinde denk geliyor. Bugün büyük medya kuruluşlarına bak: Sendikasızlıktan bahsediyor mu?, İşverenlere(tümüne, bir holdinge karşı değil) birazcık dokunan programlar yayınlanabiliyor mu? Taşeronlaşmalardan bahsedilyor mu? Sırf sendikya üye oldu diye atılanlardan bahsediliyor mu? Bugün kendisine sosyal demokrat diyen chp nin lideri sosyal devleti kuracağım derken, bunu tekel şirketlerden daha fazla vergi alarak yapacağım diyebilmeye cesaret edebiliyor mu? Özelleştirmeler yapılırken sokağa atılardan ya da sosyal güvenceden yoksun bırakılmalarından bahsediliyor mu? Halk bilinçleniyormu yoksa uyutuluyor mu? Magazin programlarında, dizilerde "kişiliksiz burjuva yaşantıları" özendirilmiyor mu? Üretimden soğutulup tüketim teşvik edilmiyor mu? Sonra bana kalkıp "DİN" adına nutuklar çekmeye kalkmayın. Dindarım diyenlere sesleniyorum Kuran-ı Kerim'de "infak" kavramı geçer. Buna bakmalarını öneririm. İdeal soyalizm ideal kapitalizmden her açıdan daha iyidir. İnsan onuruna yakışmaktadır. Saygılarımla....
2010-11-22 13:38:07

Misafir - Kara Memet
Teaser ne demek?..
2010-11-22 13:05:33

kocausta
Sosyal,sosyalist devlet yapısı mı!hayali bile güzel ve ben o hayali tam 45 yıldır görüyorum,ömrüm yeterse gerçekleştiğini de göreceğim
2010-11-22 11:04:24

levente
Toprak reformu elli altmış yıl önce yapılmış olsa idi, insanlar kendilerini ve refah düzeylerini geliştireceklerdi ve bugün bir Kürt sorunumuz olmayacaktı. Kürtçülük ekonomik değil tabii ki biliyorum ama refah ortamında filizlenmesi bile imkansız olacaktı.
2010-11-22 10:53:14

Misafir - DOSTOMSUT
Filmiizlemedenyorumyapangillerdenmiyizyoksabiz ????? Belkidesosyalizmkarşıtıbirfilmdirbu!!
2010-11-22 10:31:33

Misafir - sosyalist.54
fragman bu,gerisini sen düşün,kimse umutsuzluga kapılmasın,o günler yakındır,,
2010-11-22 10:26:16

Misafir - fatma
yok öyle olmuyordu sn.ahmet altınok...çoğu üniversite genciydi halkla konuşmaya giden...o zaman türkilizce bu kadar yaygın değildi...60.lı yıllar...dil bilen misyoner okulu mezunları zaten sosyalist eylemlere pek katılmazlardı,tektük...siz ne iş yapıyorsunuz diye sorarlardı,talebeyiz diyince,gidin okulunuzu bitirin gelin o zaman konuşalım derlerdi...siz o bizim millete aptal diyenlere inanmayın,akıllıdır bizimkiler,o aptal diyenleri cebinden çıkarırlar...toprak reformu anlatmaya gidilirdi,içimizden biri ağanın toprak fazlasını alıp size dağıtacağız demiş...ağa ne yapacak o zaman diye cevap almış...şaşırmış kalmış genç,tecrübesiz,köskös geldiydi geziden,kafası karışmış...bizimkiler insanı ince ince ti...ye alırlar...adam topraksız köylü,toprak vereceğiz diyorum,o ağasını düşünüyor diye diye helak olduydu anlayacağım diye bu düşünce silsilesini...bir başkası cümleye herkes diyerek başlamış,dinlemişler sabırla sonuna kadar konuşmasını,bitince biri kalkıp şu herkes dediğin kimlerden oluyor,biz öyle birini tanımıyoruz demiş...herkes kelimesi cümlenin başında geçince anlaşılmıyordu,cümle içinde geçince anlaşılıyordu o yörede... yabancı kelimeler değildi mesele...mesele hayata olaylara bakışta ki fark idi...biz teoriye imtiyaz tanıyan erkekerkil düşünce metodunun tezgahından geçmiş kendini birşey sanan acemi biçarelerdik onlar,topraktan öğrenen okulsuz bilenler idiler...biz teori uğruna adam öldürenler haline düştük,onlar ise hayat için teori gömüyorler hala...
2010-11-22 09:44:59

Misafir - Kar4kedi
Rüyasını görmek bile hayal
2010-11-22 09:05:29

Kanadalı
İşte o filmin ne'si?
2010-11-22 08:29:02

Misafir - fatma
sınırları sorunlu,kanlı ve pahalı bir iç savaş içinde,bıraktım trafiği,devletin asli görevi olan güvenlik ve asayişi sağlamaktan aciz olduğu bir ülkede gerisini saymıyorum bunlar yeter de artar bile,sosyalizm hayal dahi edilemez...hayal ötesi bir mıntıkaya intikal etmiştir kendileri insan zihninde,hybris,ölçüsüzlüğün de aşılması hali...şimdi biz makarayı hızla geriye sayma modundayız toplu halde,çünkü çok ileri gittik ya bize yaramadı...hali hazırda tanzimat öncesine kadar sardık.macera devam ediyor...hızımıza anca balistik füzeler yetişebilir vede zaten peşimizdeler,hepimizin çok iyi bildiği gibi,üfürmelerini ensemizde hissediyoruz...ben avcı mehmet,deli ibrahim,zavallı necdet pardon cem,aslan fatih devirlerini hızla aşarak bozkıra gerisin geriye deşt-i kıpçağa kadar attım kendimi...orada oturdum kuru toprağa,kuru pelin otu muskası boynumda,atalarıma döküyorum içimi,asırlardır birikmişi yana yakıla...uzun süre buradan kalkamayacağa benzerim...sosyalizmi görmeye benim tevellütüm müsade etmez...olursa ki hayatta herşey mümkündür,bozkıra doğru dönüp içinizden biri bir zahmet oldu diye seslensin,ben ne yapar eder cehennem zebanilerinin elinden kurtulur enternasyonal'i söylemek üzere saflara katılırım sonra döner yine zebanilere teslim olurum...bozkırdan memlekete baki selam...
2010-11-22 06:38:15

Misafir - Kumdereli
İnşallah "Güzel günler göreceğiz" diyen büyük ozan Nazım Hikmet'in rüyası gerçekleşir.
2010-11-22 06:19:32

Misafir - şerefli
bizlerçsosyal adaletden yanayız sağ sadaka kültürünüde sol sadaka kültürünüde reddediyor. inadına üretelim diyoruz.
2010-11-22 05:39:57

Misafir - karl marx jr.
komunizm gelmesini canı gönülen isterim ama bu malesef hayal olarak kalacaktır son sürat kapitalizme devam.
2010-11-22 01:07:34

Misafir - Doğrucu
Hiç yemezler üretim araçlarının ortak mülkiyetiyle üretim olmaz.Liberal ekonomi olması gerekendir.Vahşi kapitalizme tu kaka diyoruz ama alternatifi soyalizm değildir.Sosyalizm kapitalizmi anlayamaz onun kestiği tırnak olamz ona yetişemez ayrıca tüm devrimler yanlıştır hatalıdır bir gün hepsi geri alınır çünki halka rağmen yapılmışlardır Sosyalist ülkelerin ne hale geldiklerini görüyoruz.Kısacası Sosyalizm kızıl faşizmdir.
2010-11-22 00:38:43

Misafir - Devrim Özgür Savaş
Komik çok komik. Bu ülkede hâlâ Sosyalizm diye bir şeyin varlığına inanan insanlar varmıymış? Yok kardeşim öyle bir şey, sosyalist mosyalist. Ya korkutmayın şimdi insanları, şimdi Komünizm geliyor diye algılayıp, ellerinde Kur'anı Kerim'lerle sokaklara dökülecekler. Ondan sonra al başına belâyı, zaten millet altmış yıldır Komünizm geliyor korkusuyla yaşamış, o camaat senin, bu tarikat benim diyerek sığınmışlar şeyhlerin-şıhların kanatları altına. Ya yapmayın kardaşim böyle şakalar. Korkma ey Türk Milleti korkma,gelemez bu ülkeye öyle sosyalizm falan. Bu cemaatleri,tarikatları da bir düşünün, daha ne kadar insanı besleyecekler? Yani onlarada yazık. Milleti besleye besleye kendileri ne yiyecekler bu sefer. Bu memleketin toprağı da boş boş yenmez ki brader!!!!!!!!
2010-11-22 00:12:39

Yusuf KONDAKCI
Her insanin icinde devrim ruhu (Kapitalizm, Sosyalizm, Kominizm yada Liberalizm)vardir. Siz hengisini isterseniz onu yasar yada yasatirsiniz.
2010-11-22 00:05:44

Misafir - usta
sosyalizm yüksek kültür isteyen bir sistemdir halbuki bu toplumun en az %80 ini okuduğunu anlayamaz gördüğünü yorumlayamaz duyduğunu mantık süzgecinden geçiremez dolayısıyla hayal bile değil hayaldende öte
2010-11-21 23:57:01

iyiadaminbiri
bu kadarı güzel
2010-11-21 23:46:02

Misafir - ÇORUM
hayali bile güzel.sosyalizmi hayal ederken,kemalizmden olacağız,farkındamıyız???
2010-11-21 22:49:30

Misafir - neco
İnşallahhhhhhhhhhhh.
2010-11-21 21:17:59

cemel
O güneşli güzel günleri heyecanla bekliyoruz.. Böyle bir çalışma için sevgili Mustafa Kenan ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi ekibine sonsuz teşekkürler..
2010-11-21 21:01:04

Misafir - mavros
Ulkemin sinamasi hizla gelisiyor.Yilmaz Guneyin Anadolu topraklarina attigi tohumlar coktan filizlenmis, hemde bir onceki mahsulden daha verimli buyuyor...Bazi yorumlarda umutsuz guzellikler olarak goruluyo, devrim sonrasi, oysa daha nice guzelliklere gebe dunyamiz ve dogum kacinilmaz ve hatta yillar once konulmus bebegin adi:SOSYALIZM...Okuyan bir toplum bu sureci hizlandiracaktir.Simdiden filme emegi gecenlerin karsisinda saygiyla egiliyorum...
2010-11-21 21:00:06

Misafir - İSYAN
sovyetlerin çöküşü reel pratikte sosyalizmi bu topraklarda imkansız kılmıştır.zor çok zor...
2010-11-21 20:53:30

Misafir - Ahmet Altınok
'TEASER' kelimesinin Türkçesini bulamayan bizim Aslan Sosyalistler..Millet zaten bunları anlayamadığı için hiçbir varlık gösteremediniz..Halâ da aynı devam ediyorsunuz.İnsanların anlayacağı dilleri konuşmaya çalışın..Fatma Teyze,Mehmet amcalar bunlardan ne anlayacak?Onların anlaması gerekmez derseniz de böyle yerinizde sayarsınız.
2010-11-21 20:46:34

Misafir - Mario
Otedeki cimenlik hep daha yesil gozukurmus.
2010-11-21 20:36:57

Misafir - sahil35k
Ananın sağ memesindeki sütte sol meme sindeki sütte helaldır. Yeterki sen a nanı kaybetme. Çalış ve üret. Az tüket çok tasarruf et. Örgütlen, üretim ve tasarrufuna sahip çık. Sömürge olmaktan ve köle olmaktan kurtul. Bu hayal değil.
2010-11-21 19:28:19

levente
Sosyalizmden her zaman bir ürküntü vardır. Rusya'da halkın %80'i üniversite mezunu iken ve sağlık hizmetleri tümüyle parasız iken, bugün Rusya'da ölüm oranları oldukça artmıştır ve insanlar paraları olmadığından dolayı kanserden acı çekerek ölmektedirler.
2010-11-21 18:56:13

Misafir - serserize
Yaşasın SOSYALİZM!
2010-11-21 18:54:20

Misafir - turkishspielberg
Radyodaki ses konuştukları itibari ile ya hareketin lideri, ya da sözcüsü olmalı, sıradan biri değil yani. O nedenle bu sesin tekdüzeliği, karizma eksikliği ve zayıflığı bende anlattıklarının güzelliğini perdeledi ve ne yazık ki filmden beklentilerimi düşürdü. Umuyorum "Veda" kadar kötü bir film olmaz. Sayın Kenan'a ve ekibine başarılar diliyorum..
2010-11-21 18:53:35

Misafir - ADANALI HAKİKAT
hangi sistemi istersin deselerdi SOSYALİZM derdim
2010-11-21 18:41:17

Misafir - ADANALI HAKİKAT
filmi henüz izlemedik...ama şimdiden Mustafa Kenan'ı tebrik etmek lazım...Nazım Hikmet kültür çalışanları emekçilerin de zihnine ve bileklerine kuvvet...filmin girişindeki ifadeler çok gerçekçi ve çarpıcı....TEBRİKLER MUSTAFA KENAN BEY!!(ömer faruk reca)
2010-11-21 18:39:24

Misafir - engör
bİr arpa boyu yol gidememek diye buna denir. Yedi kişiyi boğarak öldüren kişi populeritesini gwçwn zamanda hiç yitirmemiş. Bu adama daha doğrusu caniye bu fırsatı veren hangi dine inanır hangi amaca hizmet ederse etsin kendi çocukları bu gibi namussuzların eline düşmesin.
2010-11-21 18:38:19

Misafir - balkanlı
Eğitim ve sağlık parasızdır.Bu böylece bilineGel gör ki ( kuyrukları kaldırdık) diyenler gece hastanelerin acil servislerini görsünler.Ana baba günü olduğu gibi ( her hastane böyle) ACİL bile paralı.Barkot almadan kanamaya bile kimse bakmıyor.Kaldırıllan herhalde KEÇİ kuyruğu.
2010-11-21 18:29:32

Misafir - emoke
Videoda duyduklarımız kulağa çok hoş geliyor!..ama ben en cok Bomba Haber rümuzlu arkadaşın sözettiği haberi merak ettim..Uzanlarla ilgili..Oda TV bu haberi bulup yayınlarsa memnun oluruz..
2010-11-21 18:23:26

Misafir - iskra
Mustafa Kenan'ın yazdığı ve çektiği "Devrimden Sonra" isimli, 12 farklı öykü anlatan uzun metraj filmin teaser'ı, burjuva bir çiftin devrimin ertesi günü ülkeden kaçış sahnelerini konu alıyor.
2010-11-21 18:14:22

Misafir - Bomba Haber
Sn. Oda TV yazarlari birakin bu isleri de asagidaki habere bakin lütfen : http://www.internetajans.com/default.asp?t=wa&wid=32&aid=3183 Türkiye nin normalde simdi bu bomba haber ile calkalanmasi gerekiyordu. Bu haber AKP nin ABD nin usagi oldugunu ve de AKP nin neden iktidara gelir gelmez hemen Uzanlarin isini bitirdigini ve de Uzanlarin ciftligini ve kasasini neden haftalarca aradiklarini ve de ne aradiklarini apacacik gösteriyor. Lütfen bu haberi okurlariniza iletiniz ...
2010-11-21 17:45:43

Misafir - monrafo
Böyle bir filmin yapilmasi bile cok önemli bence.Önümüzdeki yillarda gercek seceneklerden biri olarak sosyalizm de yerini alacak demektir. Sovyetler Birliginin sosyalizme ihaneti ve dönekliginden sonra biz Türklere bu yakisir. Yeni bir baslangic yapmak icin "jön Türkler"den daha iyisi mi bulunacak dünyada? ))))
2010-11-21 17:41:26

Misafir - PDA
İdealizmin güzel hayalleri vardır,aynı sosyalist devrimciler ülkenin nasıl ilaç,bilgisayar üreteceğinide anlatsa keşke.MDD'den sonrada çekilse keşke
2010-11-21 17:19:22

Misafir - Babasirin
Valla eğer ben anlayamadıysam hödüklüğüme verin ama benim anladığım şu. Yani gece karanlığında geri dönüşü olmayan tek yönlü bir otoyola girerdik ve de meçhule giderdik mi demek istiyorsunuz . Şayet bunu demek istiyorsanız çok yanılıyorsunuz derim ben de size . Tarihi çok iyi araştırınız . Türkler tam tamına üç defa tarihin akışını değiştirmişlerdir . ( Tek tek sayarım ya uzun olur . İsteyen tarihte cevabını bulabilir . ) Eğer sosyalist devrim olsaydı ( olabilseydi ) Tarihin seyri bence dördüncü defa değişebilirdi . Yazık hem de insanlık için çok yazık .
2010-11-21 17:17:25

İNADINAATATÜRK
Maalesef sadece filmlerde kalır böyle düşünceler..ama hayali bile güzel
2010-11-21 17:13:44

Misafir - KAN
Evet hayali bile gülümsememize yetti, ah birde gerçek olsa...
2010-11-21 17:05:11

Misafir - mehmet
Umarım böyle güzel günler görürüz.
2010-11-21 17:01:30

Misafir - Tayfun
Guzel gunler gorecegiz cocuklar gunesli gunler motorlari mavilikere surecegiz:)
2010-11-21 16:47:39

zovna
bir kere "teaser" ne demek..sonra ;hani nerede?
2010-11-21 16:08:00

Misafir - kraldan çok kralcı
Ne zaman ki balık kavağa çıkar, o zaman Türkiye sosyalist olur. Herkes de olur.
2010-11-21 15:54:37

teveoahora
Ahh be keşke... Çok kuvvetli olmak lazım bunun için tabii...
2010-11-21 15:50:08

Misafir - akliye
Gerçekçi olması için bence Tarık Akan'da başrol oynamalı..
2010-11-21 15:40:15

Muzo-
İnanın sadece şu sözcükler bile içimi titretmeye yetti.Bu ne güzel bir giriş cümlesidir arkadaş."Emperyalist ülkelere söz verilen 120 milyar dolar halkımızın eğitim ve sağlık gereksinimlerine harcanacaktır.""Sosyalist iktidarımız"....Vallahi hayali bile çok güzel.Filmi dört gözle bekleyeceğim.
2010-11-21 15:36:28

Varto endüstri meslek lisesi yeni binasinda

1966 yılı Ağustos ayında yaşanan büyük Varto Zelzelesi( Deprem)nden sonra 1967 Yılında "Dünya Katolik Kiliseler Birliği" tarafından "Hasta Bakım Yeri" olarak yapılan 1973 yılında "Sanat Okuluna" dönüştürülen Varto Endüstri Meslek Lisesinin eski binası ihtiyaçlara cevap veremez duruma gelince 2009 yılında yıkılmış ve yerine çok daha işlevsel bir Okul inşa edileceği belirtilmişti


Eylül ayında Devlet Bakanı Cevdet YILMAZ' ın da katıldığı törenle açılan Varto E.M.L 24 Derslik ve 3 atölyeden oluşuyor.Son 1 yıl içerisinde oldukça zor günler geçiren Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri teknik yetersizlikler ve derslik sıkıntılarıyla, atölye yoksunluklarıyla çeşitli başka sorunlarla boğuştukları 2009-2010 Eğitim yılının ardından bu yılı Varto'da bugüne kadar inşa edilmiş en kaliteli bina izlenimi veren yeni binasında sürdürecek.
Bütün Eğitim Emekçileri ve Varto Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine bundan sonraki yaşamlarında başarılar diliyoruz. Umarız yeni bina yeni başarılar için motive edici olur.
Haber & Analiz:
VARTONUN ÇIĞLIĞI
www.vartositesi.com

varto belediyesinden yeni yol calismalari

Belediyemiz, yeni yapılaşmaya açılan bölgelerde imar yolu çalışmalarını hızlandırdı. Belediyemiz vatandaşlardan gelen talepler üzerine 3660 metrelik yeni imar yolu açtı.
Belediyemizin sınırları içinde bulunan ve yeni yapılaşmaya açılan bölgelerin alt ve üst yapı eksikliklerini vatandaşların talepleri doğrultusunda yoğun çalışma ile gidermeye çalışıyor. Vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda Belediyemiz İmar İşleri Müdürlüğü ekipleri yeni yapılaşmaya açılan, Gümgüm Mahallesi’nde 7 ve 10 metre genişliğinde 730 metrelik 3 yol, Kültür Mahallesi’nde 7 metre genişliğinde 1080 metrelik 4 yol, Hürriyet Mahallesi’nde 7 ve 10 metre genişliğinde 1370 metrelik 3 yol, İnönü Mahallesi’nde 7 ve 25 metre genişliğinde 450 metrelik 2 yeni imar yolunun alt ve üst yapı eksikliklerini tamamlayarak hizmete açtı.
Belediyemiz İmar İşleri Müdürü Mehdin AKBAL şehir yapılanması çerçevesinde modern bir kent yaratmak amacı ile parselasyon yapılan alanlarda alt yapı hazırlıkları yapılarak yolların açıldığını belirtti. Akbal, “ 2003 yılında yapılan ve halen uygulamakta olan şehir imar planımız çerçevesinde modern bir kent yaratmak amacıyla yapılan tüm parselasyonların hemen sonrasında tescil dışı bırakılarak yola denk gelen kısımlarda harita mühendisleri ile birlikte önce yolları belirliyor, belirlenen yolları daha sonra alt yapısını hazırlayarak imara açıyoruz. Yeni açılan yollarımızda belediyemizin imkanları çerçevesinde su ve kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerini götürerek hizmete açıyoruz. Tüm bu çalışmalar yapılırken bizzat başında durarak doğru yapılmasına özen gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemde de yeni imarımızın tamamlamasıyla daha modern bir kent yaratmak amacıyla çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız” dedi.
Kaynak:vartobelediyesi.comBELEDİYE WEB SİTESİ YAYINDA

Yetersiz maddi imkanlara rağmen çalışmalarına devam eden Varto Belediye Başkanlığı hizmet ve çalışmalarını daha etkin duyurabilmek amacıyla vartobelediyesi.com adresi üzerinden web sitesini yayına soktu.Belediyemizin web sitesine vartositesi.com olarak başarılar diliyoruz.
VARTONUN ÇIĞLIĞI

irandaki Alevi azınlığın sembolü idam edildi

Alevilerin yaşadığı baskı ve / veya katliamlar tek bir ülke çapında değil; nitekim hergün yeni bir küfür ve hakarete ya da iftiraya maruz kalan Aleviler Türkiye'de tepkilerini göstermek üzere 24 saatlik oturma eylemi gerçekleştirirlerken muhtemelen aynı zaman dilimi içerisinde hemen yanıbışımızdaki ülke, iran'da Yunus Aghayan adlı bir başka Alevi inançlarından geri adım atmadığı, şiileşme dayatmasını kabul etmediği için Şeriat Hukukuna göre idam edildi. Bu haber Yunus için dünya çapında oluşturulan "Yunis'a özgürlük grubunca sitemize de ulaştırıldı. Diyelim ki bu habere yalanlama gelsin, bu yine de yeni idamların olmayacağını göstermeyecektir. İran mantığı kendi dışında kalan tüm inanç gruplarına zorbalık ve şiddetle adam etme hastalığına devam ediyor. Aynı mantığın adım adım bu topraklarda da hakim olmasını istemiyorsak Zorunlu Din Dersi dayatmasına karşı birşeyler yapılmak zorunda diyoruz. 12 EYLÜL anayasına HAYIR diyenler veya AKP nin Anayasasına EVET diyenlerin birleşmeleri gereken bir ortak nokta varsa o da bu ve benzer konuların üstüne gidilmesi olmalıdır. Özellikle EVET diyen çevrelerin zorunlu din Dersinin 12 Eylülle birlikte bu halka dayatıldığını ve AKP anayasası ile de hiç bir şekilde bu uygulamaya dokunulmadığını bilmesi ve bu konuda İNANÇ özgürlüğünde Türbana özgürlük için dile getirdiklerinden hiç değilse devede kulak kadar kısmını da Zorunlu Din Dersi dayatmasına karşı ifade etmesi en insani beklentilerimiz içinde yer almaktadır.
**Konumuzdan daha da detaylı bilgi edinmek isteyen dostlarımız için şu bilgileri de ekleyelim:
Alevi (Ehl-i Hakk) inancından olan Güney Azerbaycan'lı Yunis Ağayan, ölüm hücrelerinde olup, yakında İran yetkili makamları tarafından idam olma tehlikesi altındadır.

Aynı olayda yargılanan, 27 yaşındaki Alevi, Mehdi Qasımzade daha bir sene önce (28 Şubat 2009'da) İran yetkili makamları tarafından idam edildi.

2003 kışında, Yunis Ağayan'ın doğum yeri olan Üçtepe köyünde, bir takım genç, inançlarından (İslam'ın Alevi inanışı) dolayı köyde olan ıssız koşulları açıklayan yazılı açıklamalar yayınladı. Bu olay, köyde beş gencin gözaltına alınmasına yol açtı.

2004 ilkbaharında, tutuklular kefaletle serbest bırakıldı fakat daha sonra, köydeki hayvan tarım merkezinin aynı zamanda bir küfür merkezi olduğunu öne sürerek, onları tekrar tutuklamak için köye silahli kuvvetler tarafından baskın düzenlendi. Bu olay, silahli kuvvetler ve köy halkı arasında oluşan ve 6 tane Alevi'nin öldürülmesiyle sonuçlanan bir çatışmaya yol açmıştır.

2005 yılında, Mehdi Qasımzade ve Yunis Ağayan, Soyuqbulaq (Mahabad) mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırıldı.

2006 yılında Tahran'da bulunan temyiz mahkemesi bu keyfi cezayı onayladı, fakat Yunis Ağayan'a, Alevi inancından tövbe ettiği takdirde, idam cezasının değiştirileceği yönünde bir söz verildi. Mehdi Qasımzade 28 Şubat 2009'da idam cezasına kurban oldu, Yunis Ağayan'ın ise şu an ölüm hücrelerinde olduğu onaylandı.

Sesimizi duyurarak, Yunis Ağayan'a, yaşayabilmek için ikinci bir şans verelim! ( demişti çağrı ancak son gelen haberler artık yeni Yunislerin kurban olmaması için mücadele edilmesi gerektiğini gösteriyor )

LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN !
SUSACAK MISIN / SUSACAK MIYIZ ÇAĞRISI Sizlere sorulan sorulara cevabınızın ne kadar önemli olduğuna da işaret ediyor. Umarız SUSKUN TOPLUM OLUNMAZ !

HABER/ANALİZ/FOTOĞRAF:www.vartositesi.com

Varto'ya başhekim olarak sibel Türkyılmaz atandı

MUŞ/VARTO-Varto Sağlık Grup Başkanı Dr. Ramazan Akkutlu'nun hizmet süresinin dolması nedeniyle görevden ayrılmasının ardından Anestezi Uzmanı Dr. Sibel Türkyılmaz bu göreve atandı. İstanbul Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi'nden Varto Devlet Hastanesi'ne atanan Dr. Sibel Türkyılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Varto'ya çekinerek geldiğini söyledi. Varto'da yaşayanların ilçe dışından gelenlere çok sıcak yaklaştığını ifade eden Türkyılmaz, ilçe halkı için elinden gelen tüm imkanları seferber edeceğini belirtti
Kaynak:Medimagazin
www.vartositesi.com
VARTONUN ÇIĞLIĞI

Mus Üniversitesi öğrencileri barınma sorunu yaşıyor !

Muş Alparslan Üniversitesi'nin (MŞÜ) çeşitli fakültelerinde eğitimlerini sürdüren bazı öğrenciler, barınma sorunu yaşadıklarını iddia ederek oturma eylemi yaptı.
İstasyon Caddesi üzerindeki rektörlük binası önünde bir araya gelen yaklaşık 50 üniversite öğrencisi, barınma sorunlarının çözülmesini istedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ekrem Atalan ile bir süre görüşen öğrenciler, barınma sorunlarının çözümü için rektörle görüşmek istediler. Öğrencileri eylemlerinden dolayı ikna etmeye çalışan Prof. Dr. Ekrem Atalan, yurt eksiğinin üniversiteyle alakalı olmadığını söyledi. İlde yurt sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Atalan, üniversite olarak bu sorunun çözümü için çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ekrem Atalan'la görüşmelerine rağmen ikna olmayan öğrenciler, rektörlük önünde basın açıklaması yaptılar. Yapılan açıklamanın ardından yaklaşık yarım saat oturma eylemi yapan öğrenciler daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
www.vartositesi.com

Kaynak:İHA


Alevilerin bitmek bilmeyen çilesi -haberanaliz- v.beyazgül

Alevilerin bitmek bilmeyen çilesi

Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının en eski ve en yerli inanç gruplarından birini oluşturan Alevi toplumu üzerinde binlerce yıldır süren sistemli yok etme , sindirme ve diğer şiddet içeren yöntemlerin yanına son çeyrek yüzyılda basın yayın organları aracılığıyla çok daha sistematik olarak iftira ve yalan üzerine kurulu, çarpıtılmış özel gündemlerle saldırılması da eklenmiş durumda.
Yıllar evvel Star Tv ‘ de yayınlanmakta olan “Turnike” adlı programda geçen iğrenç ötesi cümlelerden sonra Aleviler ve bu hakarete karşı tepkide onları yalnız bırakmayan dostları günlerce protesto yaparak tepkilerini dile getirmişlerdi. Güner Ümit’ in yeri tarihin çöplüğü oldu. Program bir daha hiç tutmadı, başka sunucular denense bile.
Evlilik programlarından Dest-i İzdivaç’ da her gün yeni bir skandal yaşanmasına rayting uğruna sessiz kalındı.Bu skandallardan birisi de Alevilere yönelikti. Program hala yayında ve kanal da hiçbir ceza da almadı bildiğimiz kadarıyla.
Önceki akşam Star Tv ‘ de tarihin çöplüğüne gitmek için heveslenmiş bir başka zavallı vardı. Programda geçen “Mum söndü” küfürüyle sunucu Mehmet Ali Erbil bizce artık kabak tadı veren ve çok uzun süren şovmenliğinin sonuna geldiğini kendi ağzıyla itiraf etmiştir. Adına bakarak çoğu Alevinin “kendisinden” bildiği Erbil, eğer gerçekten Alevi’yse kendi soyuna hakarette Dünya Şampiyonluğuna aday gösterilmelidir. Yok bu sadece isim benzerliği ise yine bir şey değişmiyor ve programın yayından kaldırılması veya Erbil’ in özür dilemesi bile edilen küfür karşısında yetersiz kalıyor !
Öyle bir noktaya gelindi ki Alevilerin sabır damarları çatlamak üzere.Birileri kalkıp körler ve sağırlar medyasına ve ona inanan seyirciye acilen şunu anlatmalı
-Aleviler binlerce yıldır inançları farklı olduğu için katledildiler, yok edilmeye çalışıldılar. Bu “mum söndü “ küfürünün asıl sebebi Yavuz Selim zamanında yapılan ve binlerce insanın katledildiği katliam sürecidir. O Süreçte ibadetleri olan Cem törenini gizli yapmak zorunda kalan Aleviler ( Kızılbaşlar) Osmanlı ordusu tarafından kılıçtan geçirilmemek için ışıkları söndürmek zorunda kalıyordu.Kendi inancından başka her şeyi yakıp yıkmayı sevap sayan Yavuzun üzerinden yüzlerce yıl geçti ama gerçekler hala değişmedi. Yani kısaca mum söndü küfürü konusunda suçlu şimdi Alevilere küfreden “Erbilgillerin” dedeleri ve o zihniyetdir.”
Kızılbaş kelimesi de yine küfür olarak kullanılıyor bu da sistemin ve Devletin gözleri önünde pervasızca yapılıyor. Bugüne kadar kimseler bu konuda ceza almış mıdır ? göreniniz duyanınız var mı ? Alevilere hakaret edenin yanına bu hakaretler hep kâr kalmadı mı ?
Tam da bugünler de Aleviler çocuklarını “Zorunlu Din Dersi” dayatmasından korumak üzere önümüzdeki günlerde Din derslerini boykot edeceklerini ve çocuklarını bu derse sokmayacaklarını ilan etmiş durumdalar.
Şimdi herkesin şapkasını önüne alıp düşünme zamanı Aleviler / Kızılbaşlar inançlarını yaşamaktan alıkonulabilirler mi ? Müslümanlar dışında bu ülkede diğer inanç gruplarının kendilerini ifade özgürlükleri hep suç mu sayılacak ? Hani Demokrasi ? nerde eşitlik ? Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeylerin başkalarına yapılması hoşunuza mı gidiyor ?
Alevilerin kabul görmesi için kendilerini zorla ve ille de Müslüman olarak mı tarif etmesi gerekiyor ( ki bir bölüm Alevi “İslamın özü biziz” derken bir diğer bölüm Aleviliği başlı başına bir farklı inanç olarak tarif etmektedirler ) Bu şekilde kendi inançsal ve yaşamsal özgürlüklerini savunmaya devam ederlerse Yavuzdan – Dersim’ e, Maraş’a, Sivas’ a, Gazi’ ye varana dek katledilmeleri hep normal mi karşılanacak ?
Milyonlarca Alevi şimdi net bir şekilde inançlarına ve yaşam biçimlerine saygı gösterilmesini bekliyor.Bu ses duyulmazsa bundan böyle çok güçlü bir tepki verilmesi kaçınılmaz görünüyor.
Haber Analiz: Veli Beyazgül-www.vartositesi.com

Civarkan köyünde mezarlık yeri sorun oldu !


Kartaltepe'de mezarlık sorunu

Muş'un Varto ilçesine bağlı Kartaldere köyündeki 200 yıllık mezarlık şahıslara tapulandı. Tapu sahipleri define izin vermeyince köylüler cenazeleri kendi arazilerine defnetmeye başladı.

Varto'ya 28 kilometre mesafedeki 120 hane ve 400 nüfuslu Kartaldere köyünde mezarlık sorunu yaşanıyor.

Köyde 200 yıldır kullanılan mezarlık mahkemeye yapılan müracaat üzerine Kazım ve Hasan Bingöller adına tapulandı. Mezarlık alanının kendilerinin olduğunu söyleyen Kazım ve Hasan Bingöller, yeni defin için müsaade etmeyeceklerini söyledi. Köylüler de Bingöller ailesinin izin vermemesi üzerinde cenazeleri özel mülkiyetlerine defnetmeye başladı.

Bunun son örneği de önceki gün yaşandı. Hayatını kaybeden Çiçek Durmaz (48) isimli kadın için daha önce mezarlık olarak kullanılan ve mahkeme kararıyla şahsa tapulanan alanda mezar kazıldı. Kazım ve Hasan Bingöller'in buna müsaade etmemesi üzerine, cemevinde bir süre bekletilen cenaze için başka bir alanda mezar kazıldı. Duruma tepki gösteren köylüler, cenazelerini defnedecekleri alan bulamadıklarını söyledi. Devletten yardım isteyen köylüler, sorunun bir an önce çözülmesini istedi.

Önceki gün defnedilen Çiçek Durmaz'ın kayınpederi Rıza Durmaz, gelininin cenazesini kendi arazisine defnettiğini söyledi. Köy mezarlığının tapulanmasına anlam veremediğini ifade eden Rıza Durmaz, hukukun verdiği karara saygı duyduğunu ama kendilerine de bir yer tahsis edilmesini gerektiğini belirtti.

Özcan Sarıkaş isimli köylü ise, cenazelerin ayrı ayrı bölgelere defnedildiğini vurgulayarak, "200 yıllık köy mezarlığımız şahıslara tapulandığı için cenazelerimizi buraya defnedemiyoruz. Cenazelerimizi artık kendi tapulu mülkiyetlerimize ve ayrı ayrı parsellere gömmek zorunda kaldık. Artık her bir arsanın başında bir cenaze görmek köyümüzde mümkün olacak. Bingöller ailesi mezarlık alanını orman yapacaklarını söylüyor. Defalarca kendileriyle görüştük ama arazi kendilerinin olduğunu define izin vermeyeceklerini söylediler" dedi.

Mahkeme kararına birkaç köylünün itiraz ettiğini ama kararın değişmediğini dile getiren köy muhtarı Adil Gülbeyaz da, "Bingöller kardeşler eski mezarlıklarımızın bir kısmını iş makinesi ile düzeltmiş ve yonca yapmışlar. Ayrıca yonca desteklemesini de almaktadırlar. Mezarlıkların kendilerine ait olduğu gerekçesiyle yüzyıllardan beridir yatan dede ve babalarımızın mezarlıklarını dereye dökeceklerine dair bizleri tehdit etmektedirler. Yaklaşık 110 dönümlük mezarlık alanımızdan olduk. Hukukun verdiği karar biz köylüleri mağdur etmiştir. Bu nedenle devletten köy tüzel kişiliğine ait mezar yeri tespitinin yapılarak köylülere tahsis edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Kaynak: İHA / Fatih ÇELİK/ Varto

Nilüfer Akbal'dan yeni albüm; Heriré

İSTANBUL - Nilüfer Akbal’ın ‘Herîrê’ isimli yeni albümü çıktı. “Herîrê” Kürtçe’de “ipek kumaş” anlamına geliyor. Herîrê hem albümdeki geleneksel şarkılardan birinin adı, hem de dalgalanışı ve pürüzsüzlüğüyle şarkılar vasıtasıyla Kürt kültürünün Ortadoğu’nun farklı ruh ve tınılar arasında yaptığı esintili ve tatlı yolculuğunu anlatıyor. Kültürlerarası geçiş ve etkilenmelerin engel ve sınır tanımazlığı “Herîrê”nin, ipeğin pürüzsüzlüğünde tam ifadesini bulmuş sanki. Kürt müziğinin ruhuna duyarlı bir kadın sesi olarak Nilüfer Akbal da kültürlerin sınırlar aşırı yolculuğunu Ortadoğu kadınlarına adıyor.
Nam ve Ada Müzik işbirliğiyle piyasaya çıkartılan albümde Akbal’ın en gelenekselden moderne çeşitli makamlardaki şarkıları yorumlamadaki hüneri dikkat çekiyor. Albüme adını veren “Herîrê” Acem aşiran makamındayken, “Pawanekanî” ise Kürdili Hicazkar. Ayrıca Akbal albümün iki parçasının besteci ve söz yazarı olarak karşımıza çıkıyor. Albümde, Metin-Kemal Kahraman, Ayhan Evci, Jan, Kerem Gerdenzeri, Tahir Tevfik gibi önemli isimlerin bestelerinin yanı sıra, anonim şarkıları da yer alıyor. ‘Herîrê’ geleneksel müziğe onun kendine has dokusunu bozmadan yaklaşması bakımından Akbal’ın olgunluk döneminin habercisi. Geleneksel müziğin geçmişten kopup gelen yankısı çağdaş enstrümanlarla harmanlanarak bugüne ulaşıyor.
Yaklaşık dört yıllık hazırlık çalışmasının ürünü olan albümde düzenlemeler Ayhan Evci, Burhan Bayar ve Nilüfer Akbal imzasını taşıyor. Albümde yer alan yedi parçanın Almanya’daki kayıt ve düzenlemeleri Ayhan Evci’ye ait.
Herîrê’nin görsel tasarımı ise 60’lı yılların havasını taşıyor. Orhan Cem Çetin’in fotoğrafları, Baran Uğurlu’nun sanat danışmanlığında Eyüp Yurtsever tarafından kapak tasarımına uygulandı.

Herire'nin de önceki albümler kadar ses getirmesini temenni ediyor,Aylar süren bekleyişimize değecek kalitede çalışmalar barındırdığına inanıyoruz. İçinden geçtğimiz zorlu zamanlarda kulağımızın pasını alacak albümler arasına girmesi ve Vartolu Sanat emekçimiz Nilüfer Akbal' ın her gün daha geniş çevrelere seslenmesi bizi ancak mutlu eder. Yolun açık olsun. / RAYA TO YAKERDE BO !
Nilüfer Akballa Evrensel gazetesi'nin yapmış olduğu söyleşiyi burdan okuyabilirsiniz
DUYURU
Nilüfer AKBAL Her hafta cumartesi 20.30 da TRT6 da nilufera rengin programını sunmaya devam ediyor. 2 Ekim Cumartesi akşamı daha evvel RADYO GIMGIM üzerinden CANLI yayın konuğumuz olan sanatçımız Sebahat ERDEM Nilüfer AKBAL' ın konuğu olacak
*Haberimiz ntvnbc sitesinden derlenmiştir.
http://www.vartositesi.com/
VARTONUN ÇIĞLIĞI

3 Kent, 3 Farkli Sonuç:Varto,Dersim,Amed


VARTO SEÇİMLERİ:

3' E BÖLÜNEN BİR VARTO ÖNGÖRÜMÜZ DOĞRU ÇIKTI

Sonuç: 3950 - HAYIR -- // -- 1114-EVET

DEĞERLENDİRMELER

AKP bir önceki seçimlerde 1960 ( en fazla 2000) civarında oy almıştı varto'dan bugünkü oranlara bakacak olursak 800 civarında bir oy kaybı var.

CHP bir önceki seçimde 2660 civarı (%19) oy almışken 12 eylül oylamasında1300 civarında bir artışın yaşanması CHP nin yeni bir seçmen kitlesi elde ettiğini gösterebilir, öte yandan dikkat edilmesi gereken bir diğer ayrıntı da Varto'da EMEP,ÖDP,TKP gibi sosyalist partilere sempati duyan kesimlerin de Hayır oylarının artmasında çok önemli olduğu gerçeği olarak karşımıza çıkıyor.

2009 seçimlerine Varto'da katılabilecek 20 bin kişi olduğunu ve bunun % 28 inin zaten sandık başına gitmediğini ve oy vermeye giden seçmenlerin toplamının 14 Bin kişi olduğunu ve bu 14 bin kişiden de DTP ye Varto ve Köyler dahil 8500 civarında bir oy geldiğini bir önceki yazımızda tespit etmiştik. Bugünkü tabloda görünen odur ki seçime 14 bin değil 5 bin kişi katılmıştır ve bu seçmenlerin eğiliminin % 79 oranında hayır olmasının izahı ise şudur; 14 bin oydan 8500 DTP oyunu çıkarırsanız sonuç 5500 seçmen eder ve bu 5500 kişinin hemen hemen tamamı sandığa gitmiştir. Gitmeyenlerin ise büyük oranda AKP den vazgeçen BDP'liler olduğu kesinlik kazanıyor.
Varto için daha net bir yoruma geçecek olursak; BDP' nin öncülüğünde yürütülen Boykot çağrısı BDP' nin kemikleşmiş tabanında alıcı bulmuş kısacası BDP Varto'da oyunu korumayı başarmış olmakla birlikte Boykotu kendi tabanı dışındaki çevrelere anlatamamış veya ikna edememiştir. % 25 oranında seçmenin sandığa gitmiş olması Boykot'un Varto'da % 75 oranında başarılı olduğu / tuttuğu gibi düz bir mantıkla açıklanamayacağını bilimsel yaklaşabilen BDP liler de kabul edecektir. Nasıl yani diyenlerin önceki yazımızda dile getirdiğimiz ve(sizin de küçük bir araştırmayla bulabileceğiniz gibi )geçen sene yapılan seçimlere katılmayan seçmen oranıyla bugünkünü kıyaslamak yeterli olacaktır.O kıyaslamayı birlikte yaparsak:

2009 seçimlerine Varto'da katılmayanların oranı: % 28

2010 seçimlerinde Varto'da katılmayanların oranı:%75

Katılmayanlardan katılmayanları çıkarırsanız ::::>%47 sonucunu elde edeceksiniz. Dolayısıyla BDP' nin Boykot çağrısını doğru kabul edenlerin oranı Varto için % 75 değil 75-28=% 47 olacaktır.

Peki bu % 53 oranında Hayır mı demek ? Kesinlikle yanlış çünkü kalan % 53 ( sandığa BDP sebebiyle değil geçmişte de gitmeyenler+ Hayır oyları+ Evet oylarının toplamı )anlamına gelmektedir.


Daha sonuçlar kesinleşmemesine rağmen değişik haber ajanslarından ve seçim kurulunun sitelerinden derlediğimiz bilgilerle ulaştığımız sonuç gösteriyor ki Varto'da Oylar ( daha doğrusu tepkiler veya yaklaşımlar) 3 parçaya bölünmüştür.

1-EĞİLİM:.Bu tepkiler içerisinde en güçlü oran % 47 sandığa gitmeyen tamamına yakını BDP lilerin olduğu BOYKOT cephesidir ve Boykota katılım oranıyla bu eğilim Varto'da 1. olmuştur.

Vartonun asıl oy kullanma hakkı olan 20000 seçmene göre düşünürsek sandığa gitmeyenlerin oranı: % 75

Oysa 2009 oy kullanan 14000 seçmene göre düşünürsek sandığa gitmeyenlerin oranı % 47 de kalmıştır.


2.EĞİLİM
:
Oy kullanan seçmen içerisinde % 79 ( Toplam seçmen içerisinde ise % 20 civarında) bir “HAYIR” cephesi bulunmaktadır ki bu oranı geçen seçimlerde sandığa gitmeyen 6 bin kişiyi düşerek ele alırsak 14 bin kişiyi sürekli sandığa giden olarak farzedelim) bu durumda % 28 lik bir oran olarak karşımıza çıkıyor.

Kısacası “Hayır” Varto'da büyük farkla kazanmasına rağmen tüm analizleri yapınca 2. güçlü eğilim olarak kesinleşmiştir.


3.EĞİLİM:

EVET ' çi cephedir ve bu cephe geçen seçimlerde aldığı % 14,6 lık oy , ( varto+köyler dahil) % 10 düzeyindeyken ( 20 bin seçmen düşünülünce) bugün alınan oy oranından şu anda alınan 1000 oy ( 20 bin kişide % 5 e düştüğünü) ve BDP nin boykot cephesine büyük fire verdiğini gösteriyor. 2010 Sonuçları içerisinde toplam katılan 5000 kişi içerisinde ise bunun yansıması % 21 Evet olmaktadır. Kısacası Boykota katılım doğrultusunda AKP tabanından da ilgi gösterilmiştir. AKP varto'da 2 defa kaybetmiştir !


DERSİM SEÇİMLERİ:

2009 Yılındaki Seçmen Sayısı: 56.943 ve bunların 45.852 oy kullanmış ( sandığa gelmiş) % 80 bir katılım varmış ve % 20'lik bir seçmen kitlesi geçen sene sandığa gitmemiş.

Bu yıla bakarsak ayrıntıları henüz şekillenmemekle birlikte sandığa giden seçmen sayısı 37.621 kişi katılım var bunun seçmene oranı ise % 66 olarak görünüyor.

Peki 2009 seçimlerinde partilerin oy oranları nasıldı ?

Şu anki Belediyeyi elinde bulunduran ve bu oylamada Boykot çağrısı yapan BDP geçen sene Dersim'den 8952 oy alarak % 20 lik bir oranı tutturmuş, Dersimdeki geçen seçimde AKP 8754 oyla 2. parti olmuştu.

Peki bu seçimde durumlar nasıl diye bakınca:

Geçen seçimde 8378 ( %18) alan CHP

2009 ' da -------6019 (%13) alan DSP

2009' da—-------3020 ( %6) alan EMEP

2009' da—--------2314 (%5) alan TKP

--------TOPLAM:19731 ( %42) ettiğini görüyoruz peki bu ne demek?

19731 HAYIR oyuna 10.000 oy daha eklediğimizde toplam Dersim Oyları ortaya çıkıyor. Ama bu 10.000 oy nerden geldi derseniz açıklaması şudur;

1- Hayırcı Sosyalist partilerin etkilediği toplam seçmen 2009 seçimlerinde etkilenenlerden daha fazla olmuştur bu kesin

2.Görünen şey Boykotu desteklediğini belirten ( geçen seçimlerin Bağımsızları da dahil) çevrelerin 3000 civarındaki oyu da Hayır'a gitmiştir.

3.ayrıntı BDP Hayır demesine rağmen BDP seçmeninden de Hayır diyenlerin olma olasılığıdır.

4.Ayrıntı ise Kemal Kılıçdaroğlu+Kamer Genç ile CHP' nin de Dersim de taban kazandığı ve bu tabanın da HAYIR cephesini desteklediği anlaşılmaktadır.

Dersim'de 2009 seçimlerinde BDP 9000 oy almıştı toplam 45.bin seçmenin olduğunu düşünürsek ve BDP'lilerin sayısını bundan çıkarırsak ilginç bir durum ortaya çıkıyor: 36.000 kişi ( yani 2010 da seçime giden toplam seçmenden 1000 kişi daha az) Bunun da anlamı Dersim'de BOYKOT cephesi ( BDP+Bağımsız Sosyalist çevreler dahil) 1000 kişilik bir fire vermiştir ve Dersim'in her anlamda kazananı HAYIR' dır.

Dersimde 37.000 seçmen % 80 oranı ile (30000kişi) HAYIR demiştir.

Kaybedenler BDP ve AKP dir...hem de 2 kez !


DİYARBAKIR ( ŞEHR-İ AMED) SONUÇLARININ YORUMU:

BOYKOT' un en güçlü olmasının beklendiği Diyarbakır'da toplam çıkan HAYIR Sayısı 18.000 civarında

Şimdi merceği biraz daha yakından tutalım. Amed seçimlerinde geçen sene Oy kullanma oranı % 81 miş

2010 yılındaki katılım ise % 35 ( Katılmayanları bir birinden çıkarırsak yine) bu seçime + % 46 oranında Boykot sebebiyle katılım olmamış...


281.000 Evet ne demek peki ?

2009 seçimlerindeki bilgilerle kıyaslarsak:

AKP:202.609

SP : 22.146

ANAP: 3.703

HAKPAR:3726

====232.184 Kişi ediyor aradaki fark 49 bin kişiye yakın. DP nin 22 bin kişisinin de Amed'de evet dediğini varsaysak bile BDP kitlesinden en az % 10 luk bir kesimin EVET demek için sandık başına gittiğini göreceğiz.

18.000 HAYIR nerden geldi ?

Diyarbakırda geçen seçimlerde

CHP:8588

MHP:4635

DSP:2226

TKP:1099

İP:1053

ÖDP:495 Oy almış bunları toplarsak eğer

18.096 oy ediyor işte size çıkan HAYIR oylarının açıklamasının kaba mantığı

AMED seçimlerini de yorumlayacak olursak özetle seçmen sayısı artmış olmasına rağmen sandık başına gidenlerin oranı Boykot-Evet-Hayır tavrı belirleyen partilere paralel yansımış.Hatta AKP'nin EVET cephesi AMED ilinde asıl kazanan olmuştur ! Sadece 12 Eylül seçimlerinde Diyarbakır'da aldığı % 65 lik oyla değil BDP tabanından oy çekmiş olmasıyla da AKP bu ilin her durumda kazananı olmuştur.

BDP ise BOYKOT tavrında çok büyük hedeflere kilitlendiği AMED şehrinde kendi geleneksel tabanını büyük oranda korumuş olmasına rağmen ( seçmen kitlesini sandığa göndermeyerek) öte yandan hesaplamadığı kadar bir oyu da AKP 'ye kaptırarak bizce şaşkınlık yaşamaktadır, veya beklenen bilinen normal karşılanacak olan bir durum olacaktır bu.


HAYIR Tavrı Amedde karşılık bulmamıştır oy oranını korumuş olmakla birlikte yeni oy almayı beceremeyen HAYIRCI cephenin Amedle ilgili belki kürt sorununa bakış açılarını değiştirmeleri bu da yetmez değişimlerini halka anlatabilmeyi becermeleri gerekiyor. Aksi halde makas AKP ile BDP arasında gidip gelecektir.

Diyarbakır seçimlerinde AKP kazanmış BOYKOT+HAYIR ise kaybetmiştir...işin özeti budur.

Uzun lafın kısası 12 EYLÜL Referandumunda çıkan EVET sonucu bu sonuca hazır olmayanlar için yıkım olarak görülebilir tavsiyemiz yıkım olmadığını ve asıl mücadelenin şimdi başlaması gerektiğidir. BOYKOT için daha büyük hesapları olanların da en az HAYIRcılar kadar bu seçimden ders çıkarması gerektiği Varto/Dersim/Amed seçimlerinde açıkça görünmektedir.

AKP herşeye rağmen kazanmıştır.Şimdi Boykotçu ve Hayırcıların oturup kendi hesaplarını yeniden gözden geçirmeleri nerde eksik kaldıklarını hesaplama vaktidir. Varto ve Dersim Halkı Boykotu kabul etmediği mesajını BDP ' ye vermiştir umarız bu mesaj dikkate alınır. AKP bu iki yerde de büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır burası da kesin. Ancak BDP' nin belki de asıl düşünmesi gereken yer Ameddir çünkü azımsanmayacak bir oranda onbinlerce kişilik seçmen kitlesi tereddütsüz olarak AKP nin EVET ini desteklemiştir bu da onlar için bir nevi eksen kayması olarak yorumlanabilir.


Kaybedenler” bu seçim Dünyanın sonu değil,

Kazananlar” sarhoşluğunuz fazla sürmeyecek çünkü hayat sürüyor

Herkes dersini çalışmalı herkes halkı önemsemelidir diyoruz...

Not bu yazıdan evvel bir önceki yazımızı okumuş olmanızı umuyoruz
Haber Analiz

VARTONUN ÇIĞLIĞI

www.vartositesi.com

Vartoda seçmen 3 parçaya bölünecek - Haber Analiz Vartositesi.com

Referanduma sayılı saatler kala Varto ve köylerinde de seçim havası değişik şekillerde esiyor. Büyütecimizi seçmen eğilimlerine tuttuğumuzda karşımıza 3 parçaya bölünecek gibi duran bir dağılım tablosu çıkıyor.



2009 yerel seçimlerini baz alacak olursak
AKP:1027 Oy ve % 27,85
DTP:1988 Oy ve %53,90
CHP:610 Oy ve % 16.54
Oranında bir dağılım karşımıza çıkıyor... Bu durumda Varto Merkezde Seçimi kazanan DTP'nin paralelinde kurulan BDP' nin desteklediği Boykotun % 50 den az olmayacağı görülüyor...
Öte Yandan Belediye Seçimleri sırasında AKP ihtimaline karşı BDP Adayını destekleyen CHP tabanındaki seçmenlerin bir kısmının BDP' nin Boykot tavrı yerine "Hayır"  seçeneğine yöneleceği ihtimali dikkate alınınca Hayır'ın da CHP'nin oy oranı gibi % 16 değil, aksine % 25 den aşağı olmayacağı tahmin edilebilir.
Son olarak AKP' nin yürüttüğü Evet çalışmasındaki dağılım da yine BDP ve dolayısıyla boykot fikrinin ne kadar tutacağına bağlı olarak düşebilir artabilir. Yerel seçimlerde AKP yi destekleyenlerden bir kısmı boykota yönelirse Boykot'un vartodaki oranı % 50 yi rahatça aşar, aksi halde Evete yönelirse yine % 25 ile 30 arasında Evet oyları gidip gelir ancak bu defa Boykota katılım azalabilir.  (Bu tahminlerimiz Varto İlçe Merkezi içindi)
Köylere bakacak olursak ( Genel Eğilimler )
İl Genel Meclisi seçimlerinin yansımasına baktığımızda seçimlere genel katılımın % 78 dolayında olduğunu görüyoruz bu oran Varto Toplamı (köyler dahil) için ise % 72 de kalıyor. Yani bir Boykot politikası yokken bile halk önceki seçimlere katılan BDP dahil tüm partileri,seçimi, yaşam koşullarını "boykot" etmiş ve %28 oranında Vartoda sandık başına gitmemiş, bu da referandum öncesi çok ilginç bir sonuç. Aynı durumu Türkiye geneli olarak düşünürseniz yine çok farklı bir tablo yok ortada...
Son seçimlerde Varto Merkez+ Köylerin sonuçları:
*Vartonun Köyler +Merkez toplam seçmen nüfusu 20.000 civarında
*Sandığa giden toplam seçmen sayısı 14.000 ( 3 kişiden birisi zaten gitmemiş)
*Oy kullananların % 60' ı BDP yi desteklemiş bir önceki seçimde ( 8500 kişi)
*CHP' yi destekleyenlerin oranı % 19
*AKP Varto +Köylerde toplam: %14
*DSP nin aldığı oylar ise yaklaşık % 2,5
Ve diğer partilere dağılan % 5 lik oy...

İHTİMALLER: 
1-BOYKOT NASIL KAZANIR ?
Şimdi analizini yapacak olursak Varto Genelinde ( Köyler dahil) BDP yi destekleyen kitlenin büyük bir kütle gövde halinde "Boykotu" desteklemesi BDP açısından başarılı bir sonuç olacaktır. Zaten seçime katılmayan % 28 civarındaki kitlenin yeniden katılmaması açısından değil, bu % 28 ' e seçime katılan kendi % 60'ını katar ve toplam seçmen nüfus içerisinde %88' e varan bir oranla seçmenler sandığa gitmezse "Boykot" Varto genelinde kabul görmüş demektir. 
2-HAYIRIN VARTO'DA KAZANMA İHTİMALİ VAR MI ?
Başka hangi ihtimaller var onlara da göz atacak olursak; 
*Boykot fikrine sıcak bakmayacak olan BDP li seçmen kitlesi "Hayır" da yoğunlaşırsa Hayır Varto +Köyler dahil : % 30 lara dayanabilir.
3-VARTOLU EVET DER Mİ ?
*Boykot fikrine sıcak bakmayan kitlenin AKP'nin Eveti'ne yüklenmesi durumunda ise % 25-30 civarında Vartoda bir Evet çıkma olasılığı da Var.
KARARSIZLAR SUSAR MI / SANDIĞA GİDER Mİ ?
Bütün bunların yanısıra sessiz sedasız bekleyen ve geçtiğimiz seçimlerde de oy kullanmayan insanlar eğer "kararsız / Umutsuz/ Beklentisiz" seçmen modundan çıkar ve net bir eğilim belirlerse o zaman seçime saatler kala yürüttüğümüz bu tahminlerimizin alt üst olma olasılığı da mümkün, bunun Evetçi mi Hayırcı mı olacağı ise ancak yarından sonra netleşebilir.
SONUCA ETKİ EDECEK FAKTÖRLER
Ama...
Yazımızın sonucuna gelirsek; Varto'da seçmen eğer 
Devlet
Siyasi Yapılar
ve diğer kişi ve kuruluşlarca serbest bırakılırsa, yani kendi iradesi ile sandığa gidecek ( veya gitmeyecek olursa) her durumda 3'e bölünmüş bir oy dağılımının çıkması kesindir. Varto halkının iradesi asla ne sadece Boykotçu olur, ne sadece Evetçi, ne sadece Hayırcı..... hepsinden olacak. Bunu herkes hazmetmek ve saygı duymak zorunda. Çünkü asıl hayat 13 Eylül sabahı başlayacak ...Evet'in kazanması durumunda hayatın sonu olmayacak, Hayır'ın kazanması durumunda ortalık güllük gülistanlık olmayacak, Boykot çıkarsa da Devrim olacak bir anda hayat değişecek değil...kimse kimseyi kandırmasın !

SONSÖZ: 
Yapacak çok iş var, herkes elini vicdanına koysun, herkes hesabını kendisine versin, partisine, devlete, başka yere değil !
İyilikle kalın...
VARTONUN ÇIĞLIĞI
www.vartositesi.com

Labels

vartohaber (12) varto (8) Eğitim (6) 6.koğ festivali varto (5) Varto Belediyesi (5) alevi (4) 12 eylül (3) Badan köyü (3) Ferhat Sidar BİNGÖL Kalp nakli (3) Haber (3) RADYO GIMGIM Futbol (3) dersim (3) istanbul vartolular gecesi (3) izmir varto der (3) varto vakfı varto haber (3) Barış (2) Kesk Disk Türk iş miting kriz (2) Kocaeli (2) Muş Valisi (2) Varto seçimler oy oranları DTP AKP CHP (2) Vartoder (2) asker (2) barış grubu (2) dersimin kayip kizlari (2) iki dil bir bavul özgür doğan (2) kardeşlik (2) kültür sanat (2) organ bağışı (2) radyo gımgım (2) referandum (2) trt6 trt şeş (2) türkiye 1.si (2) varto belediye başkanlık seçim (2) varto yüksek okulu (2) xamurpet gölü hamurpet turizme açılıyor (2) Üniversite (2) çaylar (2) - (1) 1 kasım kampanyası soyguna hayır sabite hayır (1) 7.VARTO koğ festivali (1) 7.koğ festivali (1) Alpaslan Üniversitesi (1) Anadolu (1) Anayasa Mahkemesi (1) Bingöl (1) Daimi (1) Demokratik acilim (1) Deniz (1) Dersim Katliamı (1) Dtp (1) Ekin TV (1) Ernesto che guevara (1) Eşrefoğlu (1) Fırat Güneş (1) Gazi Katliamı (1) Gola Kesqe (1) Gülşen Değer (1) Hadise eurovision Düm tek tek (1) Halepçe katliamı (1) Haydar selçuk (1) KOMA GIMGIM (1) Kayıp Şarkılar (1) Kemal soyer (1) Luwi (1) Maraş Katliamının 30.yılı (1) Mehmet Yıldız (1) Miting (1) N (1) Newroz (1) Nurhayat Sağlam (1) Polemik (1) Röpörtaj şahturna (1) Sakina Teyna (1) Siya Korta (1) Sofyan köyü varto (1) TEKEL direnisi (1) Tarih (1) Tural (1) Turk Telekom (1) Varto Belediyesi seçimleri (1) Varto Vakfı (1) Varto Üniversite (1) Vartosanat (1) Yılanlı köyü inali (1) arkeoloji (1) bana iyi bak general (1) barajlara hayır (1) bds (1) berfin (1) berlin varto der (1) beşiktaş (1) bjk (1) boykot (1) civarkan (1) darbe (1) demir çelik (1) deprem (1) dersimspor (1) devrimden sonra (1) din (1) dünya sampiyonu (1) ege (1) elektrik (1) evet (1) festival (1) futbol (1) gazete (1) general (1) gestemerde (1) hawtemal (1) hayri bingöl (1) hayır (1) hızır çeşmesi (1) ihsan yüce üzerine (1) izmir varto gecesi (1) kadim tan vartolu emekçi (1) kapatma davasi (1) kartaldere (1) kayak (1) keranlıx dayanışma gecesi (1) kora (1) kox festivali 2010 (1) kurtçe tv (1) lazonya (1) luvi (1) munzur (1) mus rekabet lisesi (1) mutlu haner (1) nazım uzunboylu (1) nilufer akbal trt 6 (1) omcalı (1) orhan yılmazkaya (1) raqasan varto dayanısma gecesi (1) raqasanlı öğrenciler (1) savaş (1) sel savaş (1) selma kociva (1) sevda (1) seçim- (1) sibel akdağ varto (1) silikozis kot isçileri (1) sivas anması 2 temmuz 2009 (1) sofya doğanca köyü (1) sonuçlar (1) sınav (1) sırrı sakık (1) taraf (1) tatan (1) teknedüzü (1) trafik kazası (1) tunceli (1) türkü (1) tıp (1) varto EML (1) varto depremi (1) varto kaymakamlığı (1) vartoda üniversite kuruluyor (1) vartolu (1) vartolular derneği varto-der (1) vartolular gecesi (1) vartositesi (1) vartoya üniversite (1) vicdani red (1) yar belli degil özgür demirhan (1) yazar (1) zazaca zazaki dil kampanyası (1) Önder Özdemir (1) çayçatı köyü gundemiran eğitim anaokulu usta öğretici başarı (1) çevre (1) öykü (1) özellestirme (1) Şervan Taş (1) Şirinler 50 yıldır komünizmi anlatıyor (1)