Gazi cemevinde 12 Mart Gazi Katliamı paneli

İstanbul Gazi Mahallesi Cemevi’nde şehit aileleri ve Gazi Cemevi tarafından düzenlenen bir panel yapıldı. Gazi katliamını anlatan sinevizyon gösteriminden sonra açılış konuşmasını yapan Cemevi Başkanı Veli Gülsoy’un ardından şehit aileleri adına konuşan Cemal Poyraz  katliamın bilinçli olarak devlet eliyle yapıldığını vurguladı.
Panelde söz alan EMEP Genel Başkanı  Levent Tüzel, Gazi Mahallesi’nde halkın korkuyla
sindirilmeye ve bir iç savaş  ortamı yaratılmaya çalışıldığına vurgu yaparak “bu sadece Gazi için geçerli değil. Sivas, Uğur Mumcu, Metin Göktepe gibi davalar için de geçerlidir” diyen Tüzel, içerisinde halka karşı bir tertip olan, devlet eliyle işlenmiş suçların gerçek uzantılarının açığa çıkarılamadığını belirtti. 
Tüzel şöyle devam etti: “Bu tür davaları, mevcut hukuk sistemi içerisinde, gerçek anlamda aydınlatmak hiç bir zaman mümkün olmamıştır” dedi. Tetikçilerin komik cezalar aldığına dikkat çeken Tüzel “kriz yönetim merkezini işletenler; valiliği, ordu komutanlığı, içişleri bakanlığı ve tabi ki bütün devlet yapısı ile ne Gazi’de ne Sivas’ta ne de cezaevi operasyonlarında gerçek anlamda yargılanmadılar” dedi. 
Bu nedenle “Gazi davası yeniden görüşülmelidir” şeklideki talebin yerinde olduğunu
vurgulayan EMEP Genel Başkanı, AKP hükümetinin ise demokratikleşme adına başlattığı süreci kendi muhaliflerini sindirmek kendi statükosunu oluşturmak üzere kullandığını ifade etti.
Türkiye’de Kürtleri, Alevileri, işçi ve emekçileri kapsayan bir Anayasa olmadığına dikkat çeken Levent Tüzel, “bunu elbette AKP’den, kontrgerilla cumhuriyetinden, darbecilerden, sermaye güçlerinden beklemiyoruz. Burada bir araya gelen güçlerini birleştiren bizler yapacağız” dedi.
Fatih Polat ise konuşmasında Kriz Merkezi Yönetimi’ne (KYM) dikkat çekti. Gazi mahallesi olayında KYM gerçeği olduğunu vurgulayan Polat, 1997 yılında Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından Milli Güvenlik Kurumu’na gönderilen bir yazıda, Kardak krizi ve Gazi olaylarının “başarılı örnekler” olarak değerlendirildiğini söyledi. Polat, KYM’nin var olduğu sürece, Gazi katliamına benzer olayların yaşanabileceğine dikkat çekti. 
Alevilerin tarihinde katliamlara sıkça rastlandığına dikkat çeken ABF Genel Başkanı Turgut Öker  Alevilerin dün olduğu gibi bugün de emekçilerin yanında olmasının şart olduğunu belirterek “Gazicemevi’nin Alevi Vakıflar federasyonundan ayrılmasını olumlu buluyorum” dedi. 
PSAD Genel Başkanı Fevzi Gümüş ise “Eşitlik ve barış için bir araya gelmeliyiz. Katliamın faillerinden hesap sormayan bu iktidardan bizler hesap sormalıyız” ifadelerini kullandı. 
Devletin Gazi katliamı davasından dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yargılanıp suçlu bulunduğunu hatırlatan Av. Sabri  Kuşkonmaz ise “Gazi katliamının dosyası halen açık, GOP adliyesinde devam ediyor” dedi. Kuşkonmaz, şöyle devam etti: “Delillerimizi GOP savcılığına verdiğimizde savcı fotoğraflardan birindeki katili görüp tanıdı ve ‘bizim çocuk’ dedi.” 
Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de Cumhuriyet tarihinde yaşanan katliamlara dikkat çekti. Türkiye’deki tüm toplumların özgürlüğünün emekçilerin özgürlüğüne bağlı olduğunu söyleyen Tuncel, toplumun duyarlı çevrelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini savundu.
Panele Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’ de katıldı.
Haber.Çayan Sarıkaş 
---------------------------------------
RÖPÖRTAJLAR:
--------------------------------------
Rıza Çiçek


15. yılında da Gazi Mahallesi halkı, yaşadığı katliamın sorumlularının cezalandırılmamasına tepkilerini göstermeye devam ediyor. Gazi’de bu konuyu kimle konuşsanız sanki üzerinden 15 yıl değil de birkaç hafta geçmiş hissine kapılıyorsunuz. Hepsinin ortak noktası katliamın emrini verenlerin cezalandırılmamış olması. Ve yine Gazi’de de ateş en çok düştüğü yeri yakıyor. “Veli Küçük ya da büyük ama bu katliam devlet tarafından yapılmış bir katliamdır” diyen Mahmut Engin’in oğlu Sezgin Engin ilk protesto yürüyüşünde postanenin önünde vuruluyor. Oğlunun vurulduğunu işyerinde öğrenen baba Engin ilk önce Gaziosmanpaşa hastanesine gidiyor. Sonra Çapa, Haseki neredeyse bütün hastaneleri dolaşıyor. Ertesi gün Cerrahpaşa’da daha 17’sinde olan oğlunun cenazesini bulan  
Mahmut Engin “Trabzon’a her mahkemeye gidişimizde ‘Çatlılar ölmez vatan bölünmez’ sloganı  ile karşılaşıyorduk” diyerek dava sürecinin de ne kadar çetin geçtiğini anlatıyor. Engin dava sonunda sadece Adem Albayarak adlı polisin ceza aldığını onunda 18 ay yattıktan sonra serbest bırakıldığını belirterek “ o nedenle gittik AHİM’e başvurduk. AHİM’de TC savunmasında bunlar karakola saldıracaktı bizde savunma yapmak zorunda kaldık diye ifade verdi. AHİM o zaman neden plastik mermi kullanmadınız. Kullansaydınız bu insanlar şimdi hayatta olurlardı “ diye belirtiyor Mahmut Engin.  Ülkemizde katliamların bir daha yaşanması için ise bütün emekçilerin bir araya gelerek gerçek bir sol partide birleşmesini gerektiğini belirterek “ ama CHP’de değil. Çünkü CHP sol değil” diyerek bitiriyor sözlerini. Bir başka şehit ailesi ferdi olan Rıza Yıldırım ise okmeydanında oturduklarını Gazi mahallesinde olaylar olurken televizyonların alt yazı geçtiğini bu alt yazıyı gören ağabeysini fırlayarak gazi mahallesine gittiğini çıkan çatışmada da şehit düştüğünü anlatarak “ o gün hayatımız karardı. Artık ülkede yaşayan ezilenler olarak dersler çıkartmak zorundayız ki bu katliamlar bir daha olmasın” diyerek bu anlamda emekçileri de birliğe çakırdı.

Eyüp Güneysel (Cemevi Mütevelli Üyesi)
Gazi Mahallesi yapılan katliamdan bu yana her 12 Marta yalnız Gazi’deki halk değil İstanbul’dan birçok kişi sahip çıkıyor. Devlet nezdinde hukuki süreçler bitebilir ama insan vicdanında kendi vicdanımızda sonuçlanmadığını biliyoruz. Çünkü gerçek sorumlular yargılanmamıştır. 450 kişi yaralandı 400 den fazla genç hapis yattı. Ümraniye’yi de katarsak 20 den fazla insanımız öldürüldü. Bütün her şeyi yalnız bir kişinin üzerine yıkıyorlar ve oda çok az bir ceza alıyor. Hukuk sistemi bu işi sahiplenmedi devlet yetkilileri gerçeğin ortaya çıkmasını istemedi. Buradaki halkın 3-5 lira vererek ve buradaki duyarlı halkın katkıları ile süreç uzun süre takip edildi.
Eski komutanlar ve o zamanda görevde olan komutanlardan emir aldığını bu görevi yerine getirerek kahvehaneleri tarayarak olay çıkardığını ve sonra bu olayların başka yerlere sıçramasını ve kışkırttıklarını düşünüyoruz. Bunların ortaya çıkması gerekiyor bütün insanların bilmesi gerekiyor. Halk bu tür olaylara karşı örgütlü ve duyarlı oldukça bunların hesabı sorulabilir.
Gazi katliamı anmalarında siyasi kurumların daha ılımlı ve duyarlı olarak hareket etmeli. Birbirleriyle içselleşmiş kaynaşmış bir yapıyla bu anmayı gerçekleştirmek istiyoruz. Yüzüne maske takarak, balkonlardan, kaldırımlardan bizi izlemelerini istemiyor aksine bizimle birlikte yürümelerini istiyoruz. Bu siyasal yapılar olumlu tavırlarını sergilerlerse halkta kenarda durmaz katılım daha çok olur. Böyle bir yaklaşım olmalıdır. Biz Gazi Cem evi olarak bütün yönetimi ve şehit aileleri dâhil böyle bir arayış içindeyiz. Yani süreç olarak Cem evi olarak biz ailelerin merkez olarak onların getirdiği programı esas alarak ve onlara tabi olarak onların yürütmesi olarak bir işlevi yürütüyoruz. Onların arzuladığını en iyi biçimde yapmaya çalışıyoruz. İmkân olarak sunmaya ve onunla da hizmet vermeye çalışıyoruz. Çünkü dediğim gibi bu dava halkın vicdanında olumlu sonuçlanmamıştır.
Hatırlıyorum Gazi olaylarında burada bir kömürlük vardı  insanlar orda bir şeyler anlatıyordu bende çıktım “bu olay kontrgerilla olayıdır dedim, halkın çıkarına karşı yapılan bir eylemdir bölge de ne yapılmak isteniyorsa Gazi de de o yapılmak isteniyor ve biz buna karşı uyanık olmalıyız, bilinçli olmalıyız” dedim. 2-3 saat sonra aşağıdan cenazeler gelmeye başlamıştı. Bölgede de faali meçhul cinayetler oluyordu. Vedat Aydın ın cenazesi oldu. Bence buradaki 17 kişinin katili kimlerse bölgedeki 17 bin kişinin katilleri de aynı, daha doğrusu ülkede ki bütün faali meçhul kişilerin katilleri aynı genelde böyledir ve perde arkasındakiler gözükmezler. Örneğin Hrant Dinkin katilleri aynı olmasa da anlayış olarak aynıdır. Özgür ve demokratik yapı Türkiye de yerleşmediği sürece halkın demokrasiye katılımı ve demokratik mücadeleyi yükseltmediği sürece demin bahsettiğimiz katiller burada ve her yerde at oynatmaya devam edeceklerdir. Bizde burada insanların birlik olmasını ve birlikte örgütlenmesini dayanışmalarına sahip çıkmasını istiyoruz. Bölgede ki duruma da sahip çıkılmasını isteriz ki onlarda buradaki duruma sahip çıksınlar hâkim olsunlar. Bu anlamda düşünen ve mücadele eden bütün geçleri 12 Marta ve sonrasında mücadeleye çağırıyoruz.

Mustafa Ağır
12 Mart’ı derin devletin bir saldırısı olarak görmek gerekir. Çünkü toplumsal muhalefetin yüksek olduğu Gazi Mahallesinin susturulması gerekirdi. Ancak bu katliama sessiz kalmayan Gazi halkı ve demokratik kamuoyu sonraki süreçte farklı yollarla susturulmaya çalışıldı.
İlk önce ticari bir taksiden insanlara ateş açıldı ve olaylar başlamış oldu. Halk öldürülen dedeyi sahiplenip harekete geçince yeni cinayetler başlamış oldu. Gazi Mahallesi halkının direnç gösterip kendini korumaya çalışması ve kendini korurken 17 şehit vermesini birilerinin birilerine basit bir saldırısı gibi ele alamayız. Sünni halkın Alevilere yönelik bir saldırısı olarak da değerlendiremeyiz. Çünkü ilk yürüyenler arasında Karadenizli Sünniler de vardı. Bu provokasyonu büyütmek için bir çarpıtma olarak kullanıldı. Medyanın da bu sürecin parçası olduğunu yaşayarak gördük. 12 Mart günü muhtar Nevzat Altun makamında gazetecileri ağırlarken onlara olaylar hakkında bilgi verirken medya “Cem evinden aldığımız haberlere göre” diye haberler geçiyordu. Buradaki amaç Alevileri Sünnilere karşı kışkırtmaktı. Cem evindeki Alevilere saldırıyı “Sünniler yapmıştı” denildi oysa bunların hepsi yalandı. Gazi mahallesinde bu olaylardan sonra gazi dışında çalışan işçiler işlerinden atıldılar. Gazi mahallesinin ekonomik geliri yarı yarıya düştü ve insanlar ekmek kavgası peşine düştüler.
AKP hükümeti bunu yapıyor böldüğü toplumsal muhalefetinin ekonomik damarını kesiyor. Yani emekçilere saldırıyor. Böylece var olan toplumsal muhalefeti dejenere ediyor.
Şu anda geldiğimiz nokta aslında Türkiye’nin Gazi mahallesinde oynanan bu oyunların her yerde yapılıyor olması, sistem her yerde saldırıyor ekonomik ve sosyal damarınızı kesiyorlar.
Aslında bu katliam gösterdi ki güçler dengesi yer değiştiriyor yoksa bizim için değişen bir şey yok. Ha şimdi devlet yapmış ya da AKP nin derin devleti yapmış ne değişir? Sopa indiği zaman sopayı tutamadıktan sonra isterse babam olsun beni ezdikten sonra bir anlamı yok bu yönüyle biz emekçiler ezilenler birleşmek zorundayız. Emekçiler gerçekten birlik olmayı becerirlerse karşılarında herkes susacak. (İstanbul/EVRENSEL)

Veli Gülsoy  (Gazi Cemevi Başkanı ) ( kutu olsun )
12 Martta ben Gazi mahallesinde değildim Sivas’taydım. Basından devamlı takip ettim. Gazi olaylarının içeriğini çok iyi biliyoruz. Yapılan bir katliamdır. Bizi bu katliam kadar çok üzen bir konu da mahkemenin Trabzon’a taşınmasıydı.  İnsanlar gittikleri yerde kalacak yer bulamıyor burada zaten bir zulüm yaşayan halk Trabzon’a gönderilerek bir zülüm daha yaşatılıyor. Bizler bir daha Sivası, Çorumu, Gaziyi yaşamamak için ne yapmalıyız bu önemlidir. Bunu bir daha yaşamamak aklı ve mantığı kullanarak çocuklarımıza ve halkımıza zarar gelmeyecek şekilde demokratik haklarımızı korumak içinde birlikte hareket etmeliyiz.

Kaynak: (İstanbul/EVRENSEL)
http://www.vartositesi.com/   

Labels

vartohaber (12) varto (8) Eğitim (6) 6.koğ festivali varto (5) Varto Belediyesi (5) alevi (4) 12 eylül (3) Badan köyü (3) Ferhat Sidar BİNGÖL Kalp nakli (3) Haber (3) RADYO GIMGIM Futbol (3) dersim (3) istanbul vartolular gecesi (3) izmir varto der (3) varto vakfı varto haber (3) Barış (2) Kesk Disk Türk iş miting kriz (2) Kocaeli (2) Muş Valisi (2) Varto seçimler oy oranları DTP AKP CHP (2) Vartoder (2) asker (2) barış grubu (2) dersimin kayip kizlari (2) iki dil bir bavul özgür doğan (2) kardeşlik (2) kültür sanat (2) organ bağışı (2) radyo gımgım (2) referandum (2) trt6 trt şeş (2) türkiye 1.si (2) varto belediye başkanlık seçim (2) varto yüksek okulu (2) xamurpet gölü hamurpet turizme açılıyor (2) Üniversite (2) çaylar (2) - (1) 1 kasım kampanyası soyguna hayır sabite hayır (1) 7.VARTO koğ festivali (1) 7.koğ festivali (1) Alpaslan Üniversitesi (1) Anadolu (1) Anayasa Mahkemesi (1) Bingöl (1) Daimi (1) Demokratik acilim (1) Deniz (1) Dersim Katliamı (1) Dtp (1) Ekin TV (1) Ernesto che guevara (1) Eşrefoğlu (1) Fırat Güneş (1) Gazi Katliamı (1) Gola Kesqe (1) Gülşen Değer (1) Hadise eurovision Düm tek tek (1) Halepçe katliamı (1) Haydar selçuk (1) KOMA GIMGIM (1) Kayıp Şarkılar (1) Kemal soyer (1) Luwi (1) Maraş Katliamının 30.yılı (1) Mehmet Yıldız (1) Miting (1) N (1) Newroz (1) Nurhayat Sağlam (1) Polemik (1) Röpörtaj şahturna (1) Sakina Teyna (1) Siya Korta (1) Sofyan köyü varto (1) TEKEL direnisi (1) Tarih (1) Tural (1) Turk Telekom (1) Varto Belediyesi seçimleri (1) Varto Vakfı (1) Varto Üniversite (1) Vartosanat (1) Yılanlı köyü inali (1) arkeoloji (1) bana iyi bak general (1) barajlara hayır (1) bds (1) berfin (1) berlin varto der (1) beşiktaş (1) bjk (1) boykot (1) civarkan (1) darbe (1) demir çelik (1) deprem (1) dersimspor (1) devrimden sonra (1) din (1) dünya sampiyonu (1) ege (1) elektrik (1) evet (1) festival (1) futbol (1) gazete (1) general (1) gestemerde (1) hawtemal (1) hayri bingöl (1) hayır (1) hızır çeşmesi (1) ihsan yüce üzerine (1) izmir varto gecesi (1) kadim tan vartolu emekçi (1) kapatma davasi (1) kartaldere (1) kayak (1) keranlıx dayanışma gecesi (1) kora (1) kox festivali 2010 (1) kurtçe tv (1) lazonya (1) luvi (1) munzur (1) mus rekabet lisesi (1) mutlu haner (1) nazım uzunboylu (1) nilufer akbal trt 6 (1) omcalı (1) orhan yılmazkaya (1) raqasan varto dayanısma gecesi (1) raqasanlı öğrenciler (1) savaş (1) sel savaş (1) selma kociva (1) sevda (1) seçim- (1) sibel akdağ varto (1) silikozis kot isçileri (1) sivas anması 2 temmuz 2009 (1) sofya doğanca köyü (1) sonuçlar (1) sınav (1) sırrı sakık (1) taraf (1) tatan (1) teknedüzü (1) trafik kazası (1) tunceli (1) türkü (1) tıp (1) varto EML (1) varto depremi (1) varto kaymakamlığı (1) vartoda üniversite kuruluyor (1) vartolu (1) vartolular derneği varto-der (1) vartolular gecesi (1) vartositesi (1) vartoya üniversite (1) vicdani red (1) yar belli degil özgür demirhan (1) yazar (1) zazaca zazaki dil kampanyası (1) Önder Özdemir (1) çayçatı köyü gundemiran eğitim anaokulu usta öğretici başarı (1) çevre (1) öykü (1) özellestirme (1) Şervan Taş (1) Şirinler 50 yıldır komünizmi anlatıyor (1)