Pages - Menu

17 Mart 2010 Çarşamba

Emeksiz emekci oyunu Varto'da sahnelendi !

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Varto Şubesi üyelerince Emekçi Kadınlar günü etkinlikleri kapsamında Varto Kültür Sitesinde Emeksiz Emekçi adlı bir tiyatro oyunu oynandı.
“Emeksiz Emekçi”
Oyun yazarı Mehmet AYDOĞDU’ nun kendi aile yaşantısından esinlenerek yazdığı bir senaryodan oluşan Emeksiz emekçide  12 Eylül 1980 ( darbe günlerinde) Kendi ağabeyleri, ablaları, çekilen İşkenceler, ailesinin yaşadığı zorluklar ve genel anlamda o günlerde binlerce ailenin yaşayabileceği ortak acıların yanı sıra bir de “Devrimcliği bilmeden devrimcilik yapan” kendi abisinden yola çıkarak bu tarz  kişilerin evde ve dışarda  devrimci düşünceye aslında zarar verdiğini vurgulamaya çalışan bir düzlemde gelişen olaylar bütününü sergilemeye çalıştığını ifade ediyor.Yine oyunda “Baba işe gidip geliyor Anne ev işlerine koştururken çile üstüne çile çekiyor, bu arada hata üstüne hata yapan evin genç oğlu ile babası arasında zaman zaman yaşanan diyaloglarda Baba gerçek devrimci nasıl oluru”  özetleyebilecek şekilde oğlunu sorguluyor…
15 Oyuncudan oluşan "emeksiz emekçi'nin 14 oyuncusu Pirsultan Abdal Derneği üyesi 1 oyuncu ( Polis rolü) ise bir eğitim emekçisi tarafından üstlenildi.
Tam oyuncu kadrosu:
Baba:İsmail HAN
Anne:Hanım AKTAY
Halil:Fuat SARIKAŞ
Tahsin:Mesut HAN
Seyit:Gültekin BİNGÖL
Türkan:Songül YILMAZ
Ünal Asker: Olcay YILMAZ
1.Gelin:Nurgül YILMAZ
2.Gelin: Kader BAYTEKİN
Polis: Önder SÜT
2.Polis:Çetin YILDIZ
Oyunun sanat Yönetmenliğini Güneş Kocadağ üstlenirken Yazan ve Yöneten olarak yine Mehmet Aydoğdu adıyla karşılaşıyoruz.
ETKİNLİKTEN FOTOĞRAFLAR BURADA 
Fotoğraflar için Fuat Sarıkaş ve Mehmet Aydoğdu'ya teşekkür ediyoruz. 
http://www.vartositesi.com/

Varto'lu Sanatçı Sakina'dan büyüleyen dinleti

5 Mart 2010

Sakîna ilk solo konserinde acılar, sevinçler ve direnişlerin nakşedildiği ülkesinin topraklarına yolculuğa çıkardı.
 İlgili Başlıklar
 » 
Bazı sesler vardır ki, bir tek tınıları ile hikayeler anlatabilirler. Müzik işte o zaman evrenselleşir. İşte o zaman bilmediğin bir dilde olsa da sözler, hissedersin acıyı da, sevinci de. Sakîna da o sesin sahiplerinden biri. İlk solo konserinde söz, müzik ve yorum bütünselliğinde söylediği Kurmancî, Dimilkî, Soranî ve Türkçe şarkıların ardındaki duyguları hissetmek için dil bilmek gerekmiyordu. Çünkü o şarkılar hiçbir sözlüğe sığmayan bir dilde, yüreğin dili ile söylendi.

Sakîna’nın ilk solo konseri, Per Sound müzik grubunun Köln’deki Kültürler Sahnesi’yle işbirliği altında düzenlediği konserler dizisinin üçüncüsü olarak önceki akşam gerçekleşti. Sena ve Çar Newa elemanı Serhat’tan sonra Per Sound ile Kültürler Sahnesi’ni paylaşan Sakîna’ya bağlama, tar, ut ve davulda Hakan Akay, basda Philipp Bardenberg, bateride Florian Bungardt, rhodes piyanosunda Lars Duppler, perküsyonda İnan Akay, gitarda Johannes Behr ve çelloda Teemu Myöhaenen eşlik etti.

Salonun tıka basa dolduğu, birçok müzikseverin ayakta izlediği konser Per Sound grubunun enstrümantal introsu ile başladı. Farklı zaman ve mekanlarda doğan enstrümanları aheng içinde buluşturan Per Sound’un yoğun alkış alan girişinden sonra Sakîna, sözleri ölümsüz Kürt şair Cegerxwîn’e, müziği Nizamettin Arinç’e ait ‘Ey Xabûr’ parçası ile konserine start verdi. Cegerxwîn’in Xabûr nehri ile diyaloğunu bazen bir çocuğun masum sesi, bazen başkaldırıcı, ama acılı tınılarla yorumlayan Sakîna, ardından ‘Bêrîtan’ı seslendirdi. Bu arada konserin moderatörlüğünü yapan Alman oyuncu Mike Reichenbach, tek tek seslendirilen parçaların temasını dinleyicilere aktardı. Sakîna, konserin ilk bölümünde devamla Dimilkî ‘Roy mi’, yitirdiğimiz Aram Tigran’ın ‘Yarê’, ‘Washtiyer re’ ve Botan bölgesinin yöresel parçalarından ‘Narînê’yi söyledi.

Verilen aradan sonra devam eden konsere yine Per Sound’un enstrümental bir çalışması ile giriş yapıldı. Konserin bu bölümünde ağırlıkta kadın şarkılarını söyleyen Sakîna, ‘Bûkê’ ve ‘Ünzile’ şarkılarında, oldukça sıcak salonda bütün herkesin tüylerinin diken diken olmasına sebep oldu. Söz ve müziği kendisine ait olan ‘Sema’ şarkısını söylemeden önce ilk defa sözü alarak, “Üç Sema tanıdım, üçü de yandı” diyen Sakîna, aslında bu parçada Sema kodadlı Fatoş Sağlamgöz’ün son sözlerini ezgi ile buluşturduğunu belirtti.

Arkadaş Tiyatrosu’nun Kültürler Sahnesi’nde ardından oldukça duygulu anlar yaşandı. Bir ananın ‘kuzum’ dediği evladına olan sevgisi en yalın ifadelerinden olan ‘Berxam’ parçasına sıra geldiğinde, Hakan Akay dinleyiciler arasında bulunan Sakîna’nın annesi Gülnaz Beyazgül’ü sahneye davet etti. Kısa bir süre önce, uzun yıllardan sonra kızını görebilme şansına erişen Gülnaz ana, Kürtçe’nin Dimilkî lehçesinde kızı için bir ağıt yakınca, salonda bulunan birçok kişi gözyaşına hakim olamadı. Ama Kürtlerin yaşam gerçeği bir nevi yarımay gibidir. Bir yanı acı dolu iken, bir yanı özgür yarınlara özlem ile doludur, coşkuludur, aydındır. Ve konserin sonunda Sakîna da daha ritmik parçalarla kendisini dinlemeye gelen 250’ye yakın insana bu coşkuyu da tattırdı. Önce yine Botan yöresinden bir parça olan ‘Zewî’yi söyleyen sanatçıya, ardından Mehmet Akbaş eşlik etti. Akbaş ve Sakîna, dinleyicilerin hem alkış, hem de gülümsemelerle katıldığı ‘Berde’ parçasını seslendirdi.

Konserin sona erdiği dakikalarda izleyicilerin yoğun alkışlarına Sakîna ve Hakan Akay salonda bulunan sanatçı arkadaşlarını da sahneye davet ederek karşılık verdi. Yılmaz Beyazgül, Mehmet Akbaş, Şengül, Canê, .... Sakîna ile birlikte ‘Lê Bûkê’ parçasını söyleyerek, güzel bir final gerçekleştirdiler.
Sakina'nın bir diğer sanatçı Mehmet Akbaş ile birlikte okuduğu zelo adlı ezgisini Youtube kayıtlarından sizlere sunuyoruz. (VARTOTV)
 İlgili başka bir Haber: Sakina’dan kadın dilinden kadın şarkıları...
 

Haber:MERAL ÇİÇEK/KÖLNKaynak:YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
http://www.vartositesi.com