Vartonun Nabzı,Varto haber portalı www.vartositesi.com adres, üzerinden sizlere ulaşmaya devam ediyor.Bu sayfa 2008-2011 dönemindeki arşivimize aittir
Pages - Menu
▼
21 Kasım 2009 Cumartesi
12 Kasım 2009 Perşembe
CHP'li Oymen Dersim katliamini ovdu !
10 Kasım günü Mecliste yapılan " Demokratik Açılım" konulu oturumun ön görüşmesinde kürsüde söz alan CHP Milletvekili ve Başkan Yardımcısı Onur ÖYMEN' in sözleri toplumdan büyük tepki gördü, görmeye devam edecek ...
Söz konusu oturumda AKP politikalarını eleştireceğim diye şartlanan Onur ÖYMEN 1937-38 yıllarında Dersim illerinde gerçekleştirilen ve onbinlerce Alevi insanın canına mal olan katliama göndermede bulunarak, Mustafa Kemal böyle mi yapıyordu, o gidip teröristlerle mi görüşürdü, Dersim isyanında, Şeyh sait isyanında ne yapılması gerekiyorsa onu yaptı, o zaman da analar ağlamadı mı , analar ağladı diye operasyon ve hareket durdu mu" olarak özetlenebilecek bir konuşma yapmıştı.
CHP' nin politikalarıı şekillendiren en güçlü "beyin" takımının başında yer alan Onur ÖYMEN' in bu Nazi Almanyasının faşist bir subayının cümlelerini andıran konuşmasını biz de Vartonun Çığlığı Vartositesi.com olarak büyük bir öfkeyle protesto ediyoruz.Konuyla ilgili gelişmeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.
Not:
Dersim Katliamını konu edinen DERSİM 38 adlı film sitemizde yayınlanmıştı.Şu anda yeniden o film ile Dersim katliamınının ayrıntılarını öğrenmek isterseniz lütfen sitemizdeki VARTOTV deki ON-DEMAND tuşuyla istediğiniz menüye ulaşın.
www.vartositesi.com
Söz konusu oturumda AKP politikalarını eleştireceğim diye şartlanan Onur ÖYMEN 1937-38 yıllarında Dersim illerinde gerçekleştirilen ve onbinlerce Alevi insanın canına mal olan katliama göndermede bulunarak, Mustafa Kemal böyle mi yapıyordu, o gidip teröristlerle mi görüşürdü, Dersim isyanında, Şeyh sait isyanında ne yapılması gerekiyorsa onu yaptı, o zaman da analar ağlamadı mı , analar ağladı diye operasyon ve hareket durdu mu" olarak özetlenebilecek bir konuşma yapmıştı.
CHP' nin politikalarıı şekillendiren en güçlü "beyin" takımının başında yer alan Onur ÖYMEN' in bu Nazi Almanyasının faşist bir subayının cümlelerini andıran konuşmasını biz de Vartonun Çığlığı Vartositesi.com olarak büyük bir öfkeyle protesto ediyoruz.Konuyla ilgili gelişmeleri sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.
Not:
Dersim Katliamını konu edinen DERSİM 38 adlı film sitemizde yayınlanmıştı.Şu anda yeniden o film ile Dersim katliamınının ayrıntılarını öğrenmek isterseniz lütfen sitemizdeki VARTOTV deki ON-DEMAND tuşuyla istediğiniz menüye ulaşın.
www.vartositesi.com
Gola Kesqé ziyaret evi acildi - Hidir Ali Bingol
Hıdır Ali Bingöl
GOLA KESKE ZİYARET EVİ´NE KAVUŞTU
Guluklar köyü ve mezraları yüzyıllar sonra inanç yerlerinden biri olan; Gola Keske (Yeşil Göl) ziyaret evine kavuştu.
Guluk (Taşlıyaka) köyü ve mezralarının kurdukları; Guluk Köyü Dayanışma Derneği´nin girişimi, Varto Belediyesi ve halkın desteğiyle, Gola Keske Ziyaret Evi´ne kavuştu.
Kızılbaş Alevilerin inancında kutsal yeri olan ziyaret evleri; adak ve kurbanların kesildiği, ibadet ve inaçlarını yerine getirildiği yerdir.
Kızılbaş Alevi inancından yola çıkan, Guluk Köyü Dayanışma Derneği, bir ilke imza attı.
Gola Keske; Varto kasabasından yakalaşı k 2000 metre tırmandıktan sonra zirvedeki göl kenarına kurulmuş bir ziyaret evine sahiplik yapıyor.
Ziyaret evi 20 - 25 kişinin rahatça oturabileceği bir mekan, adak ve kurbanların pişirileceği bir mutfağa sahip. Bahçesinde yüzlerce kişinin oturabileceği geniş alana ve dışarda kurbanların pişirileceği baca, geleneklerinin devamı olan sac altında pişirdikleri bıçık (bavko) zervet gibi geleneksel lokmaların pişirileceği olanaklara da ev sahipliği yapmaktadır.
Guluklular Dayanışma Derneği adına konuşma yapan Hakkı Bingöl; Alevi inanç, gelenek ve göreneklerini, inançtaki ziyaret ve kutsal yerleri bilimsel bir dille anlattıktan sonra ibadet ve inançtaki önemini ziyaretçilerle paylaştı.
Hakkı Bingöl; derneği temsilen Varto Kaymakamı Mehmet Yıldız´a, eski belediye başkanlarından Nazım Han, Varto Belediye Başkanı Gülşen Çelebi´ye ve Dr. Ercan Bayrakçı, emeği geçen Turabi Yılmaz´a plaket verdi.
Kızılbaş Alevi inancında; darda ve zorda kalanlara Boz Atlı Hızır yardımcı olur.
İki metre karın düştüğü, Gola Keske etrafında, Boz Atlı Hızır görülür. Darda, tipi ve boranda göl kenarında atıyla gezen Boz Atlı Hızır, darda ve zorda kalanlara yardımcı olur.
İnanca giren bu saygınlık, inanç ve ibadetlerini yerine getirmek için zorluklarla malzeme taşınarak yapımı gerçekleştirilen Gola Keske Ziyaret Evi, bundan böyle ziyaretçileri ağırlayacak.
Kerem Akdağ yönetimindeki Varto Pir Sultan Abdal Kültür Derneği - Cemevi semah ekibi yüz yıllar sonra ilk kez Gola Keske etrafında semah döndü.
Kesilen kurbanlar ortak kazanlarda pişirilerek birlikte getirilen lokmalarla dağıtıldı.
Duygulu anlar yaşanan, Gola Keske Ziyaret Evi açılışında; ibadetlerin özgürce yapıldığı ve öteki Kızılbaş Alevilere örnek olması gelenlerin dilekleri arasındaydı.
Darısı “Gola Sar” (Soğuk Göl) Ziyaret Evi´nin başına diyenler de az değildi.
Varto, 06.10.2009
Fotoğrafları görüntüleyemiyorsanız Lütfen buraya tıklayın
www.vartositesi.com
GOLA KESKE ZİYARET EVİ´NE KAVUŞTU
Guluklar köyü ve mezraları yüzyıllar sonra inanç yerlerinden biri olan; Gola Keske (Yeşil Göl) ziyaret evine kavuştu.
Guluk (Taşlıyaka) köyü ve mezralarının kurdukları; Guluk Köyü Dayanışma Derneği´nin girişimi, Varto Belediyesi ve halkın desteğiyle, Gola Keske Ziyaret Evi´ne kavuştu.
Kızılbaş Alevilerin inancında kutsal yeri olan ziyaret evleri; adak ve kurbanların kesildiği, ibadet ve inaçlarını yerine getirildiği yerdir.
Kızılbaş Alevi inancından yola çıkan, Guluk Köyü Dayanışma Derneği, bir ilke imza attı.
Gola Keske; Varto kasabasından yakalaşı k 2000 metre tırmandıktan sonra zirvedeki göl kenarına kurulmuş bir ziyaret evine sahiplik yapıyor.
Ziyaret evi 20 - 25 kişinin rahatça oturabileceği bir mekan, adak ve kurbanların pişirileceği bir mutfağa sahip. Bahçesinde yüzlerce kişinin oturabileceği geniş alana ve dışarda kurbanların pişirileceği baca, geleneklerinin devamı olan sac altında pişirdikleri bıçık (bavko) zervet gibi geleneksel lokmaların pişirileceği olanaklara da ev sahipliği yapmaktadır.
Guluklular Dayanışma Derneği adına konuşma yapan Hakkı Bingöl; Alevi inanç, gelenek ve göreneklerini, inançtaki ziyaret ve kutsal yerleri bilimsel bir dille anlattıktan sonra ibadet ve inançtaki önemini ziyaretçilerle paylaştı.
Hakkı Bingöl; derneği temsilen Varto Kaymakamı Mehmet Yıldız´a, eski belediye başkanlarından Nazım Han, Varto Belediye Başkanı Gülşen Çelebi´ye ve Dr. Ercan Bayrakçı, emeği geçen Turabi Yılmaz´a plaket verdi.
Kızılbaş Alevi inancında; darda ve zorda kalanlara Boz Atlı Hızır yardımcı olur.
İki metre karın düştüğü, Gola Keske etrafında, Boz Atlı Hızır görülür. Darda, tipi ve boranda göl kenarında atıyla gezen Boz Atlı Hızır, darda ve zorda kalanlara yardımcı olur.
İnanca giren bu saygınlık, inanç ve ibadetlerini yerine getirmek için zorluklarla malzeme taşınarak yapımı gerçekleştirilen Gola Keske Ziyaret Evi, bundan böyle ziyaretçileri ağırlayacak.
Kerem Akdağ yönetimindeki Varto Pir Sultan Abdal Kültür Derneği - Cemevi semah ekibi yüz yıllar sonra ilk kez Gola Keske etrafında semah döndü.
Kesilen kurbanlar ortak kazanlarda pişirilerek birlikte getirilen lokmalarla dağıtıldı.
Duygulu anlar yaşanan, Gola Keske Ziyaret Evi açılışında; ibadetlerin özgürce yapıldığı ve öteki Kızılbaş Alevilere örnek olması gelenlerin dilekleri arasındaydı.
Darısı “Gola Sar” (Soğuk Göl) Ziyaret Evi´nin başına diyenler de az değildi.
Varto, 06.10.2009
Fotoğrafları görüntüleyemiyorsanız Lütfen buraya tıklayın
www.vartositesi.com
11 Kasım 2009 Çarşamba
Vartolular Kadikoydeki mitingde bulustular
8 Kasım 2009 Ayrımcılığa karşı Alevi Mitingi üzerine kısa bir gözlem yazısı:
Bir yıl önceydi, daha az çıkan sesimizle, çok daha az duyulan basındaki yansımalarla ama bunlardan öte en çok “olay çıkaracaklar” diye bilinçli bir provakasyon yaratmak üzere atağa geçmiş ırkçı / fethullahçı medya yüzünden Ankara’da yapılmakta olan mitinge gerginlik psikolojisi ile gitmek zorunda kalmıştık.
Biz mitinge katılan Halk veya kurumlardan kaynaklı hiçbir olayın yaşanmasına ihtimal dahi vermiyorduk ve bunu İslamcı medya da biliyordu ama maksat ortamı germek ve mitinge yönelik olası bir polis müdahalesini meşrulaştırmaktı.Bunlarla birlikte bir başka kaygı daha vardı mitinge gitmeyi düşünen insanları değişik sebeplerle bundan uzak tutmak ve katılımı olabildiği kadar düşürmek; Galiba en çok başardıkları buydu, yani mitinge katılım geçen sene eğer olay çıkacak havası yaratılmasa kesinlikle çok daha yüksek olacaktı-tersini iddia edenler de çıkabilir ben kendi gözlemlerimi aktarıyorum-
Peki sonra ne oldu, Ankara Gar’ındaki bekleyişimizi, ülkenin dört bir diyarından gelen insanların bir birlerine karışan halaylı, horonlu bekleyişleri heyecana dönüştürüyor, Ankara’nın sabah saatlerindeki dondurucu soğuğuna karşın artan insan seli ile güneşli bir bahara dönüşüyordu adeta…Isınmak ve zaman geçirmek biraz da belki oturacak yer buluruz düşüncesiyle gittiğimiz Gar içinde bir de müzeyle karşılaşmak iç açıcıydı,kapıların sabahtan açılması her şeye rağmen insani anlamda doğruydu en azından bu kadarını yapabilmişlerdi…
Çaylarımızı yudumlarken uzaktan görünen tanıdık otobüsler ve kendi ilçemizden peş peşe gelen araçlar nerdeyse 1000 km uzaktan gelen “tanıdık” yüzlerin bizlerle buluşması görülmeye değerdi( Bu coşkuyu gurbette yaşayan tüm canlar kendi yörelerinden gelen her insanla karşılaştıklarında o gün yaşamışlardır) hele ki otobüslerden inenler arasında hiç de azımsanmayacak sayıda yaşları 60 ile 75 arasında değişen Vartolunun olması hepimizi onurlandırmıştı.Bu insanlar belki de 80 darbesinden sonra ilk defa bir mitinge katılıyorlardı, belki de hayatlarında bu bir ilk olacaktı.Onların varlığıyla duyduğumuz onur 9 saate varan yürüyüş ve miting güzergahındaki kararlı duruşları ve bir kez olsun oflamamalarıyla, ayakta dimdik çınarlar gibi heybetli duruşlarıyla bambaşka bir duygu yoğunluğu yaşatmıştı ben kadar diğer dostlarda da, akşam vedalaşmak biraz da bu yüzden duygu yoğunluğu demekti…
Ankara bir yeter artık” çıkışının ilk büyük adımıydı bunu biliyorduk ve İstanbul bunun bir ötesi olmak zorundaydı..
İstanbul gözlemleri…
8 Kasım günü Kadıköy’ ün 3 büyük ana caddesinden Rıhtıma doğru yönelen onbinler değil, yüzbinler de en az Ankara kadar bir çoğumuzda unutulmaz hatıraların günü olmaya adaydır.
Hatırlayan dostlar benim “ne kadar hazırız” diye bir soru sorduğumu, “1 milyon insan katılacak haberlerinin dolaştığını ama var olan çalışmayla bunun çok zor olduğunu “ belirttiğimi hatırlayacaklardır.Gerçekten bu işe asılanları tenzih ediyorum ama o gün Kadıköy’e iddia edildiği gibi 1 milyon insan akmamışsa bunda hepimizin ama hepimizin suçu var.Olayın bir suç olmadığının bilincinde olarak, bilinçli bir ifadeyle bunu söylüyorum.Forumdakiler dahil, hepinizin bağlı olduğu kurumlar, partiler,dernekler dahil,veya tek tek ulaşamadığımız insanlardaki sorumluluk payımız dahil buna…
Peki etki nedir denilirse şunu diyebilirim, miting öncesi çalışmalara bakarak her şeye karşın 100 binin üzerinde 300 binin altında bir katılım beklediğimi tahminen iletmiştim FOTOĞRAF KARELERİNE DE –MEYDANLARA DA SIĞMADIĞIMIZ AP AÇIK ORTADADIR.Dolayısıyla kendimizi dev aynasında görmeyelim ama inanın birilerini haddinden fazla rahatsız edecek kadar fazla olduğumuzu bilelim ve buna uygun davranalım. “Umarım bugün yerimizden kıpırdayacak kadar çok oluruz” temennimin gerçekleşmiş olmasından büyük bir mutluluk duyduğumu apayrı bir keyifle eklemek istiyorum.
Bir de bir ayrıntı hani miting esnasında bile alanın her yerini göremediğimizden bu denli yoğun katılım olmadığını sanıyordum, özellikle yüksek katlı binalardan yapılan fotoğraf çekimlerine çok şey borçluyuz.O fotoğraflar sayesinde görkemli ve ne istediğini bilen bu yoğunluğun büyüklüğünü görmek umut verici hale dönüştü…
Konuşmalar basına yansıdı, canlı izleyenler dışında bizler de kaçırdıklarımızı- duymadıklarımızı basından okuduk.ABF başkanı Ali BALKIZ’ ın şu sözlerinin önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum
-“Bundan sonra dilekçe devri bitti, sözümüzü artık meydanlardan söyleyeceğiz”
-“Bizi önümüzdeki yıl çocuklarımızı din dersini boykot etmeye zorlamasınlar”
-“Para vererek inanç merkezlerimize girmek veya oralara kira vermek istemiyoruz, bizi kontratlarımızı yırtıp atmaya mecbur bırakmasınlar”….
Maddeler fazla, talepler net aslında, din derslerinin mecburi olmaktan çıkarılması en net taleplerin başında yer alıyor, bunu katılımcıların slogan ve afişlerinden gözlemek mümkündü.Kadınların mitinge katılımdaki artışı alkışlanacak kadar fazlaydı.Bir alkış da çocuklarıyla alanda olan Anne babalaraydı.Ben bu noktada onlar daha çocuk yaklaşımını “kör demokrat” anlayış olarak görüyorum.
Yine nerdeyse Türkiye’nin her köşesinden mitinge katılan Alevilerin veya onlara yanınızdayız diyen dostların pankartlarını görmek umut vericiydi.Ama bu sene alana ulaşmaya çalışırken izdiham ve karmaşa da dikkatimi çekmedi değil, ufak bir boşluk bırakmaya çekiniyorduk, anında yanımızdan başka bir grup sızmaya yelteniyordu bunu çok tasvip ettiğimi söyleyemem.Bu anlamda Ankara’daki uzun yoldaki tertipli-düzenli kortej havasını özlediğimi kesinlikle belirtmek zorundayım.
Yürüyüşün Nautilius tarafından yürüdü Vartolular, alana varışımız 13.30 u buldu biz girdiğimizde çoktan başlamıştı miting ve alana girişler hala sürüyordu.Sığmamak gerçekten moral vericiydi.Bu yoğunluğun oluşması için özel çaba sarfeden parti veya derneklere özel bir teşekkürüm var, ilginç olan bu kadar yoğun şekilde katılan parti veya katılımcı kurumlara dönük “bunlar da her yere gelmişler diyen birkaç kişiden duyduklarımdı?!” gözden kaçan ise o niye bu kadar dağılmışlar zannedilen hareketlerin çok net bir şekilde alana sığmayacak gövdelerden bir/ ikisini oluşturduğuydu…
O gün orada çok sayıda yeni canla tanışmak ve karşılıklı fikir alışverişi değerliydi.Bu canlar arasında elbetteki Varto'dan katılan her can fikirsel ve yöresel ve tarihsel anlamda bizim için daha da önemliydi...
Toparlarsak katılım iyiydi ama mutlaka daha iyisi olabilirdi.Belki seneye…
Coşku güzeldi, ama yine de Ankara’ yı özlediğim anlar olmadı değil..
Talepler net; ama denilenlerin artık yapılması gerekiyor.Yani bir irade sergileme zamanı artık.Haklarımızı sadaka dilenir gibi lütfen verir misiniz anlayışı hızla terk edildikçe alabilmemizin önündeki engellerin daha çabuk aşılabileceğine inanıyorum.Önümüzdeki yılın mitingi yapılırken biraz daha koordineli harekete önem verilmesini kaçınılmaz buluyorum.Daha büyük bir meydan olabilirdi, polis arama noktaları daha çoğaltılabilir belki kaldırılabilirdi. vs vs…
Yine de her şeye rağmen Kadıköy’deki Alevi mitingi Türkiye’de var olan bütün sorunlara dönük Alevilerin ve onların temsilcisi kurumların “sözünü söylediği” bir gün olma ve 2008 yılına göre bir üst basamağı temsil etmesi anlamında her yönüyle geride önemli bir birikim bırakmıştır.
Emeği geçen tüm dostları sevgiyle kucaklıyorum.Çorbada bir tuzumuz olduysa ne mutlu !
Gözlem : Veli BEYAZGÜL